Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının ustaları ile mesleklerinde yarım asrı devirmiş kişilerin hayatları İznik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Biriminin ’Yaşayan İznik Hazineleri’ projesi kapsamında belgeselleştirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda soba işiyle uğraşan Mehmet Topçu (72) icra ettiği zanaatı ile genç yaştan bu yana 50 yıldır mesleğini aşkla devam ettiriyor.

1949 yılında Trabzon Of ilçesinde dünyaya gelen Mehmet Topçu, 1960 yılında İznik’e yerleşen ve çocukluk yıllarından itibaren Amcası Sabri ustanın yanında çalışmaya başladı. Topçu, “İlk işimiz kalaycılıktı. Güğümler, yoğurt bakırları, su bakırları, kazan ve benzeri birçok işler yapıyorduk. Bu sokakta iki dükkanımız vardı. Biri bakır ve kalaycılık üzerine diğeri ise soba üretimi üzerine idi. İlkokul ve ortaokulu İznik’te, meslek lisesini Bursa’da okudum. İki yıl İller Bankasında çalışıp daha sonra kalaycılık ve soba mesleğine başladım" dedi.

61 yıldır İznik’te üretiyor

Mesleğe başladığı çocuk yıllardan itibaren zorlukları anlatan Soba Ustası Mehmet Topçu, “Biz çocukluk yıllarından itibaren tatillerde ustalarımızın yanında gecemizi gündüz ederek çalışıyorduk. Bazen boş vakitlerimizde ‘mile’ oynayıp, İznik Gölü’nde yüzerdik. Lefke kapı üzerinde kalelere çıkıp altından eşek, öküz ve beygir arabaları ile yük taşıyan araçları gözlüyorduk. Su akan hendekten atlayan at arabalarını izlemek bizlere bir oyuncak gibi geliyordu. Ayrıca inler önünde bulunan Roma Tiyatrosunda arkadaşlarla oyun oynayıp tonozlara saklanırdık" diye konuştu.

Her aile farklı soba ister

Sobanı yapımını baştan aşağı anlatan Soba Ustası Mehmet Topçu, "Her aile kendine göre boy boy soba yaptırırdı. Bizden önce teneke sobalar vardı. Onlar çabuk deforme olurdu. Bizim yaptığımız sobalar dayanıklı olurdu. Sobalarımızı İznik’in tüm köyleri, Yalova, Karamürsel, Gölcük ve çevre il ve ilçeler bizden gelip alırdı. O zaman sobalar insanların vazgeçilmezi idi. Evleri ısıttıkları gibi, ekmeğini, yemeğini, sularını hep bizim yaptığımız kuzine sobalar ile ihtiyaçlarını giderirlerdi. Sobalarımızın her haznesi farklı kalınlıkta olurdu. Şimdi ise doğalgaz geldi ihtiyaçlar farklılaştı. Gün geçtikçe soba işi de kaybolmaya ve fabrikalaşma ile bitme noktasına geldi. İznik’te üzüm bayramını rahmetli Belediye Başkanı Erdoğan Savaş ile başladı. Bu üzüm bayramında her üretici ürünlerini tanıtırdı. Tüm dükkan ve araçlar üzüm asmaları ile donatılıp, yarışmalar yapılırdı. Üreticiler ödüllendirilirdi. Üzüm bayramı 3 gün 3 gece sürer, ülkemizin her tarafından folklor ekipleri gelip gösterilerini sunardı. Bu tanıtımlar sayesinde üreticiler ürünlerini tanıtma fırsatı bulurdu. Üzüm Bayramı ve İznik Panayırı İznik’in tanınmasına büyük öncülük etmiştir” dedi.

Gençlere tavsiyelerde bulunan Mehmet Topçu, “Gençlere tavsiyem okuyun, herhangi bir meslek öğrenin. Babanızın arazisinde veya kendi işinizde okumuş olarak devam edin. Üretim çok önemli ve değerlidir. Her zaman üreten kazanır. Hazıra dağ dayanmaz” ifadelerini kullandı.

İznik Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Biriminin hayata geçirdiği “Yaşayan İznik Hazineleri” belgesellerinin ilki 75 yıllık fıçı ustası İsmail Alkış ile gerçekleştirildi. İkinci belgesel ise İznik’e bağlı İnikli Mahallesi’nde ikamet eden 20 yıldır bastonculuk ile uğraşan Şükrü Kaya ile gerçekleştirildi. Üçüncü belgesel dünyaca ünlü Müşküle İğne Oyaları ile dördüncü belgesel 62 yıldır küfe sanatı ile uğraşan Hakkı Ateş (76) ile beşinci belgesel 63 yıldır terzilik sanatını icra eden İsmet Acar (75) altıncı belgesel İznik’e bağlı Tacir Mahallesi’nde 50 yıldır Sıcak Demir Ustalığı yapan Necip Saraç (62) ile yedinci belgesel 55 yıldır Yorgan Ustalığı yapan Ali Topkara (68) ile sekizinci belgesel 55 yıldır Radyo ve Televizyon Ustalığı yapan Ekrem Sevim ile dokuzuncu belgesel Çömlek Ustası Hasan Yaman (55) ile onuncu belgesel Saat Ustası Ramis Asa (72) ile on birinci belgesel 70 yıldır Yüncülük mesleği ile uğraşan Süleyman Ferik (84) ile on ikinci belgesel ise 50 yıldır Soba ustası olan Mehmet Topçu (72) ile gerçekleştirildi.