Bursa’da dinlenmek için oturduğu kafede işletme sahipleri tarafından saldırıya uğrayan gazinin kaburgalarında dört kırık ortaya çıktı.

Kuzey Irak’ta teröristlerin konvoyuna uzaktan kumandalı bombalı saldırı düzenlemesi sonucu vücuduna 34 şarapnel parçası isabet eden ve 6 ay yoğun bakımda kalan, yüzde 92 engelli gazi Ömür Karaman, Ankara’dan Bursa’ya yeğenlerini görmeye geldi. Gürsu’daki yeğenlerini yanında 1 gece kalan gazi, ertesi gün deniz havası almak ve yüzmek için Gemlik’in Kumsaz sahiline gitti. Burada denizde biraz yüzdükten sonra gözüne çarpan en yakın kafeye dinlenmek için oturdu. Burada ayaklarını sandalyeye uzatan gaziyi işletmenin sahibi ayaklarını indirmesi için ikaz etti. Karaman, gazi olduğunu ve yüzde 92 engelli olduğunu söylemesine rağmen, iş yerinde bulunan onlarca kişinin saldırısına uğradı. Gazi çok sayıda kişinin saldırısı sonucu vücudunun çeşitli yerlerine darbe aldı. Gözü moraran, dudağı patlayan, ayakları ezilen ve sırtına demir çubukla vurulan gazi ölümden döndü.

Ömür Karaman, aldığı darbelerin ardından ambulansla Gemlik Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Burada yapılan müdahalede gazinin dudağına dikiş atılırken, ezilen ve moraran bölgelerine tedavi uygulandı. İddiaya göre burada tedavisi tamamlanan gazi Ömür Karaman, sağlam raporu verilerek hastaneden yollandı. Yaralı gazi ailesinin üzülmemesi için aracına binip Gürsu’ya doğru yola çıktı. Yolculuk esnasında başka bir otomobilin gazinin aracının aynasına çarpıp kaçtığı öğrenildi. Aracıyla park halinde otobanda bekleyen gaziyi yakınları alıp eve götürdü.

O gün yaşadıkları ve başına gelenleri anlatan Ömür Karaman, ’’O gün cefakar ve fedakar bir Türk genci, çenesinin kırılması pahasına, 20-25 kişinin arasına atlayarak beni o kalabalıktan çıkardı. Hastaneye gidişim film gibiydi zaten. Gemlik Devlet Hastanesi’ne gittiğimde, ’Sen sapasağlamsın, hiçbir şeyin yok’ dediler. Allah razı olsun, vali beyin de kulağına birşeyler gelmiş. Zaten kendisi de sağlık durumumu iyi görmedi. ’Sen git başka hastaneden de rapor al’ dedi. Sağolsunlar, emniyet müdürümüz ve kaymakam beyler de devreye girdiler. Kaymakam bey aracını tahsis etmiş, gittik hastaneye. Çekilen röntgenler ve filmler sonucu kaburgalarımda dört tane kırık çıktı. Zaten acıdan yerimde duramıyorum. Ben kendim antrenörüm, zaten kas zedelenmesi olsa bir iki günde geçer. Sonrasında ayaklarımda, ellerimde, kafamda darplar çıktı. Fiziken herşey ortada, ama ruhen gazilik onurum ayaklar altında’’ dedi.

İkinci bir ölüm tehlikesini yolda geçirdi

Gazi Ömür Karaman, hasteneden taburcu edildikten sonra aracına binip ailesinin yanına gelmek için yola çıktığını anlatarak, ’’Kendime güvendiğim için, arabamla kendimi götürürüm dedim, ama kıolum kıpırdamıyordu. Ne kadar kendime güvensem de, o an acıları içime gömdüm. Yolda giderken yandan bir araba geldi, dikiz aynamı götürdü. Çünkü viraja çok dar girdi, hissettim. Zaten o da suçunu biliyordu, hiç durmadan bastı gitti. Ben de durumum iyi değil diye, bir yerlerde rahatça dinleneyim diye düşünüyordum. Ben Türk genci olarak güçlü bir insanım, ama vücut kaldırmıyor. Ben yakınlarıma ulaşmak istemedim. Gazi olarak bu onurdur, bu şekilde bilinmesin istedim. Onların da üzülmesini istemedim. Sağolsun akrabalarım ulaştı bana’’ dedi.