Merhaba Sayfa16 takipçileri.

Özel okulların yeni dönem ücretlerini açıklamasıyla birlikte velilerin gündeminde önemli bir soru oluştu. Hangi okulu tercih etmeliyiz?

Unutmayın ki hiçbir hizmet alanında olmadığı gibi okullarda da fiyat tek başına bir kriter değildir. Özel okul tercihinizi belirleyecek kriterleri şöyle gruplandırabiliriz. Akademik Program ve Yabancı Dil Eğitimi, Fiziki İmkânlar, Sağlıklı-Hijyenik Ortam ve Güvenlik. Okul ücretinin yüksek ya da düşük olduğunu bu kriterleri ne ölçüde sağladığına göre değerlendirmeniz daha gerçekçi bir fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır.

Akademik programın güçlü ve yoğun olması büyük bir veli grubunun öncelikli tercihidir. Hatta bir yarış halini önemsemediğini dile getiren veliler bile yılın sonunda öğrencisinin akademik gelişimi sorgular. Ülkemizin bir sınav ülkesi olması gerçeği sanırım bu durumu anlaşılabilir kılmaktadır.

Okulun akademik olarak yoğun bir program izliyor olması ise onlarca saat ders yapması demek değildir. Öğrencinin eksiklerini tespit edebilen ve öğrencide de bu farkındalığı oluşturabilen, ona rehberlik edebilen, öğrencinin kendisini de sürece dâhil edebilen sistem başarılı ve yoğun bir sistemdir. Unutulmamalıdır ki “çalıştırılan öğrenci “değil, “çalışan öğrenci” başarılı olur.

Yabancı dil eğitimi konusunda da yine İngilizce ders saatlerinin çokluğu değil, bu branştaki öğretmen sayısı ve yeterliliği, teorik dersler dışında öğrencilerin yabancı dil edinmelerine destek olan alternatif uygulamalar ve etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Yani kaç saat İngilizce dersi olduğunu değil, ders dışında çocukların İngilizcelerini günlük hayatın bir parçası olarak kullanabilmeleri için ne gibi faaliyetler yürütüldüğünü incelemeniz yararlı olacaktır.

Fiziki imkânlar başlığı altında önemsenmesi gereken asıl şeyin sınıf büyüklükleri, kapalı alanlarda öğrenciler için ayrılan oyun alanları ve teneffüslerini geçirdikleri koridorların genişliği ve ferahlığı olduğunu unutmayın. Öğrencilerin, özellikle yağmurlu, karlı ve soğuk havaların çoğunu bir başka deyişle eğitim-öğretim yılının büyük kısmını içerde geçirdiğini düşünecek olursak en az bahçe kadar içerdeki alanlarının da geniş ve ferah olmasının önemini daha iyi anlayabilirsiniz. Zira eğer profesyonel olarak bir spor dalıyla ilgilenmiyorsa, öğrencilerin asıl ihtiyaç duyduğu şey havuz vs. değil, laboratuvar, kütüphane, serbest etkinlik alanları, oyun alanları ve bahçe gibi ders dışındaki zamanlarını geçirdikleri, sosyalleştikleri alanlardır.

Sağlıklı ve hijyenik bir ortam ise özellikle Covid’le birlikte ne kadar önem taşıdığı bir kez daha ortaya çıkan bir başka unsurdur. Okulun genelinin özellikle de lavabolar, yemekhane vb. ortak alanların temizliği oldukça önemlidir. Yemeğin lezzeti ya da çeşidi değil, ne kadar temiz ve hijyenik koşullarda sunulduğu, yemekhane ve kantin gibi alanların ne kadar ferah ve temiz olduğu, çeşit ve öğün sayısından daha önemlidir.

Güvenlik ise okula girdiğiniz ilk andan itibaren gözlemlemeniz gereken bir başka önemli kriterdir. Daha girişten itibaren, içeri alınırken karşılayan kişi veya kişilerin yaklaşımı size fikir verecektir. Adeta elinizi kolunuzu sallayarak girebildiğiniz, kim olduğunuz, niçin geldiğinizin sorulmadığı, eğer ilk kez gidiyorsanız içeri girdikten sonra nereye gideceğinize dair bir yönlendirmenin yapılmadığı hatta randevulu görüşmelerinizde bile sizin orada olma sebebinizden kimsenin haberinin olmaması, okulun genel işleyişi hakkında çok önemli ipuçları vermektedir. Okula girmenizin çok kolay olduğu yerlerde unutmayın ki okuldan çıkmak da bir o kadar kolaydır. Özellikle ilköğretim düzeyinde çocukları olan veliler ne demek istediğimi anlamıştır sanırım.

Peki tüm bunlar bir okul tercihi için yeterli kriterler midir? Elbette ki hayır. En önemli kriteri, diğer kriterlerden ayrı tuttuğum için ondan en son söz edeceğim. İşte o her şeyden önemli kriter “mutlu çalışanlar”dır.

Asık yüzler ya da yapay tebessümlerle karşılandığınız, birbirlerine bile selam vermeden oradan oraya koşuşturan çalışanlarla dolu bir ortamda “mutlu çalışanlar”dan söz etmek mümkün değildir.

Girişte okul ücretlerinden söz etmiştik. Buraya kadar saydığımız tüm kriterler ödediğiniz ücretle, çoğunlukla doğru orantılıdır. Ancak bilgi sahibi olmanız gereken en önemli şey ödeyeceğiniz bu ücretlerin çalışanlara özellikle de öğretmenlere ne ölçüde yansıtıldığıdır. Yaklaşık 2 yıldır devam eden ekonomik koşullar içinde alım gücü sürekli düşen ve ücret artışları konusunda hak ettiği karşılığı maalesef çok az bulan öğretmenlerin yüksek bir motivasyonla çalışmasını beklemek haksızlık olacaktır.

Tercihinizi sistemin merkezine öğretmenlerini ve öğrencilerini koyan okullardan yana belirlerseniz sonuçta yanılmayacaksınızdır. Bu kriterleri, özellikle son kriteri sağlayan okullar var mı dediğinizi duyar gibiyim?

Emin olun ki var ve onlar iyi ki varlar. Yeter ki sizler doğru pencerelerden bakmayı ihmal etmeyin.