Batı Platformu’nun “Türkiye’nin Finans Stratejisi” konulu toplantısına katılan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan enflasyon rakamları ile ilgili yapmış olduğu değerlendirmede, “Önümüzdeki dönemlerde ekonomik alanlarda köklü değişim göreceğiz” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) bünyesindeki düşünce kuruluşlarından Batı Platformu’nun Kasım ayı toplantısı “Türkiye’nin Finans Stratejisi” adlı başlıkla gerçekleşti. İş, finans, akademi ve siyaset çevrelerinden seçkin isimlerin konuk olduğu toplantıda Türkiye’nin finansal durumu ve izlenmesi gereken yol haritası ele alındı. Toplantının ana konuğu ise, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan olurken, toplantı, Prag Büyükelçiliği’ne atanan İAÜ Batı Araştırmaları Merkezi Başkanı ve AB Eski Bakanı Egemen Bağış’ın platform başkanı olarak katıldığı son Batı Platformu toplantısı oldu.

Ekonomik alanlarda köklü bir değişim olduğunu göreceğiz”

Platform öncesi enflasyon rakamlarının açıklanması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Göksel Aşan oranların beklenenden daha iyi gittiğine ve bu anlamda da önümüzdeki dönemlerde ekonomik alanlarda köklü değişimlerin görüleceğini dile getirdi. Göksel Aşan aynı zamanda; “Enflasyon oranları hedeflenenden daha iyi gidiyor. Merkez Bankası’nın yıl sonu tahmini 13.9’du geçen hafta itibariyle onu 12’ye revize ettiler. Bugün gelen rakam da 12 civarında kalacağımızı gösteriyor. Açıkçası sene başında çoğu insanın belki de inanmadığı bir performans gerçekleştirilmiş olundu. Tabi bunun çok önemli bir sonucu elbette ki faiz oranlarındaki gerileme ile hız kazanmış durumda. Yılbaşı ile kıyaslandığında çok ciddi bir düşüş oldu faiz oranlarında. Faiz düşüşünün ekonomideki canlanmayı da beraberinde getireceğini bekliyoruz. 2020 yılında da büyük ihtimalle çok daha yüksek bir büyüme oranını ve hem de işsizlik oranında da ciddi bir gerilemeyi göreceğiz. Çünkü enflasyondaki istikrar beraberindeki birçok alanı etkiliyor. Yani yüksek enflasyon oranında büyümeyi kalıcı hale getirmeniz mümkün olmuyor. O yüzden yeni ekonomik planın en önemli maddelerinden bir tanesi enflasyon ile mücadele kısmıydı ki ona da dengelenme demişti Sayın Bakanımız. Dengelenme süreci 2019 itibariyle hemen hemen tamamlandı sayılabilir. Kurdaki istikrarı, dış ticaretteki dengelenmeler ve cari işlemlerdeki düzelmeyi de katmak lazım. Umarım bundan sonraki dönem bir değişim dönemi olacak. Yani genel anlamda özellikle üretimin şekillenmesi, üretimin yapısı gibi alanlarda köklü bir değişim olduğunu göreceğiz” şeklinde konuştu.

“2023’de dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız”

Toplantı öncesi değerlendirmelerde bulunan Prag Büyükelçisi Egemen Bağış da her ne olursa olsun Türkiye’nin bütün sıkıntılara rağmen ekonomik anlamda hala güçlü olduğuna dile getirerek, “Şöyle geriye dönüp baktığımız zaman ‘One Minute’ olayıyla başlayan, Gezi Olaylarıyla devam eden, 17-25 Yargısal Darbe girişimiyle süren ardından Kobani olayları, Rus uçağının düşürülmesi, Rus Büyükelçisi’nin vurulması, 15 Temmuz, terör olaylarının şiddetlenmesi, kur oyunları gibi saldırıların hepsine rağmen Türkiye ekonomisi hala güçlü, hala uluslararası objektif kredilendirme raporunda umut kaynağı olarak gösterilen bir ülke. Enflasyon rakamları da bugün bunu bir kez daha teyit etmiş oldu. Bu kadar saldırıya hiçbir ülke dayanamazdı ama Türkiye maliyesinin dirayetiyle, yönetimin ortaya koyduğu kararlılıkla ve özel sektörün gerçekten bu konuda hassasiyetiyle bütün zorlukları yendi. Biz en zor zamanımızda bile dayanışma içerisinde bütün sıkıntıları atlatabilmiş bir milletiz. Bazen farklı görüşlerimiz olabilir ama 17 Ağustos depreminde olduğu gibi 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında olduğu gibi en zıt kutuplarımız bile birbirinin yardımına koşar. Biz bir ve beraber olduğumuz sürece, içimize fitne sokmadığımız müddetçe Allah’ın izniyle hiç kimse bu ülkeyi yıkamaz. Bu ülkenin ekonomisi de 2023’te hedef koyduğumuz gibi inşallah dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Son olarak da Prag Büyükelçiliği görevi ile ilgili konuşan Bağış “Şimdi Prag’a bir gidelim tabloya bakalım. Orada Cumhurbaşkanımızın verdiği bir görev var. 3,5 milyarlık ikili ticaret hacmini 5 milyara çıkartmak. Fakat işin sadece ekonomik ve ticaret alanı yok. Sosyal, siyasi, insani hakları, Avrupa Birliği ve NATO boyutu da var. Bütün o konuları ele alacak ve çalışmaları bu doğrultuda gerçekleştireceğiz. Herkesin desteğini ve duasını bekliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.