Türkiye’nin kâğıt sektöründe dünyanın öncü ülkelerinden olduğunu belirten AGED Başkanı Mustafa Saral, "Yurt içinden ve yurt dışından hurda kâğıdı ham madde olarak değerlendirip üretim yapıyoruz. Türkiye’de birçok sektör küçülürken biz yüzde 7 büyüdük. 1 milyon kişiye istihdam sağlıyor ve yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz. İdareden destek veya teşvik beklentimiz yok. Sadece ham maddemiz olan hurda kâğıdı temin etmemize engel olunmamasını istiyoruz" dedi.

Son yıllardaki küresel ekonomik etkiler birçok sektörü küçültürken Türkiye’de kâğıt geri dönüşüm sanayii kendi alanında liderliğe koşuyor. Sektör hakkında bilgi vermek için medya ile bir araya gelen Atık Kâğıt ve Geri Dönüşümcüler Derneği (AGED) Başkanı Mustafa Saral, "Türkiye’de birçok sektör küçülürken biz hızla büyümeye devam ediyoruz. Son açılan fabrikalarla birlikte Türkiye’de bir milyon kişiye istihdam sağlar hale geldik" dedi.

Türkiye’de birçok işletme küçülürken kâğıt sektörünün yüzde 7 civarında büyüdüğünü belirten Saral, "Biz yeni yatırımlarla büyümemizi sürdüreceğiz ve ülkemize olan katkımızı artıracağız. Büyüyen her sektör, ham madde ihtiyacı duyar. Biz ham madde ihtiyacımızın yüzde 80’ini iç piyasada toplanan hurda kâğıttan karşılıyoruz. Geri kalan yüzde 20’sini ithal ediyoruz. Sektör büyüdükçe ham madde ihtiyacı da artıyor. Biz daha çok istihdam sağlamak için ve ülkemizi bu alanda dünya lideri yapmak için ihtiyacımız olan ham maddeyi nereden karşılayacağız?" diye sordu.

Sıfır atık kampanyası önemli

Geri dönüşüm sürecinin ve Sıfır Atık Projesi’nin önemli bir ayağı olduklarını da hatırlatan Saral, "Emine Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık Girişimi bu açıdan önemli. Türkiye’de sistem daha fazla hurda kâğıt toplarsa bunun tamamını biz almaya hazırız ve bunu da isteriz. Çünkü hurda kâğıt çöp değil, ülkemiz için değerli bir ekonomik kaynaktır. Bu kaynak ancak bizim gibi fabrikalar olduğu sürece ekonomiye kazandırılır. Bizim fabrikalarımız üretim yapamazsa, iç piyasadan toplanan kâğıtları kim alıp, bir ürün haline dönüştürüp ihraç edecek?" diye sordu.

İhtiyaç 4 milyon ton

Hurda kâğıdı dönüştürerek katma değer oluşturan kâğıt sanayiinin ham madde ihtiyacının bugün 4 milyon tona ulaştığını sözlerine ekleyen Saral, şunları söyledi: "Yurt içinde toplanan hurda kâğıt miktarı 3,3 milyon ton. Açığımız 700 bin ton, bunu da ithal ederek karşılıyoruz. Durum böyleyken, hurda kâğıt ithalatına kota konacağı ve ayrıca ton başı bir vergi getirileceği konuşuluyor. Bu adım sektörün Avrupa’ya karşı elde ettiği avantajı kaybetmesine, gerilemesine yol açacaktır. Sektör, ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edemeyecek hale gelecektir. 10 milyar dolar aktif büyüklüğü olan bir sektörün sırf ham madde bulamadığı için çarklarını durdurması, ülkemizin menfaatlerine hizmet etmez. Bizim bu dönemde daha çok üretmeye, daha çok istihdama ve ülkemiz için katma değer oluşturmaya ihtiyacımız var. Biz idareden maddi bir destek beklemiyoruz, beklentimiz üretim süreçlerini etkileyecek kararlarda bize de kulak vermesi".

Çöp değil ham madde

Avrupa’dan çöp ithal edildiğine dair haberleri de hatırlatan AGED Başkanı Mustafa Saral, "Diğer sektörleri bilmem ama biz kâğıt sanayicileri olarak çöp ithal etmiyoruz, ham madde ithal ediyoruz. Gelen kâğıt haberlerde anlatıldığı gibi çöp değil, çok temiz, kullanıma hazır kâğıt. Türkiye’de en fazla 20 kâğıt fabrikası bulunuyor. Dolayısıyla, idare bu durumu kolayca denetleyebilir. Bütün kâğıt fabrikaları, emisyon, gürültü, su analizi gibi birçok konuda zaten düzenli olarak denetleniyor. Bunun böyle olmadığını düşünen varsa gelsin fabrikalarımızı kontrol etsin, yerinde görsün. Tertemiz üretim yapıyoruz".

Zaten kâğıt yapısı itibariyle doğada sonsuza kadar kalan bir emtia değil, çevre dostu bir üründür. Ayrıca hiçbir sanayici de çöpe atacağı bir ham maddeye para ödemez. Bu ticaretin de ruhuna aykırı. Yani ithal ettiğimiz her ham madde, ürün haline gelerek ihraç ediliyor. Aldığımızdan daha fazlasını ihraç ediyoruz. Sadece 2018’de 725 bin ton hurda kâğıt ithalatına karşın 868 bin ton kâğıt mamul ihraç ettik. Türkiye yıllardır çeşitli sektörlerde ham madde olarak gönderdiği ürünleri işlenmiş olarak geri aldı ve hepimiz bundan şikâyet ettik. Şimdi ne güzel ki bir sektör ham madde olarak aldığını, değerli ürün haline getirerek geri satıyor. Sektörün yaptığı bu ticaret hem ülkemiz için hem de dünya için geri dönüşümün önemli bir parçası. Hem milli menfaatler için hem de çevresel etkiler için herkesin bu sektörün yanında olması gerekiyor" dedi.

Sokak toplayıcıları için yasal altyapı şart

Konuşmasında sokak toplayıcılarına da ayrıca yer veren Mustafa Saral, sözlerini şu şekilde bitirdi: "Zaman zaman sokak toplayıcıları işsiz kalacak diye haberler çıkıyor. Kâğıt sektörünün varlığı onların iş teminatıdır. Geri dönüşüme omuz veren herkes bizim için değerlidir. Biz sokak toplayıcılarının emekçi insanlar olduğunu biliyoruz ve onların daha iyi şartlarda yaşaması için daha iyi para kazanmalarını arzuluyoruz. Sokak toplayıcılarının topladıkları hurdaları, pazarda serbestçe ve doğrudan satabilmelerine imkân sağlayan yasal alt yapının bir an önce hazırlanması gerekmektedir. Ancak bu durumda sokak toplayıcıları rekabet edebilecek hale gelecek ve hak ettiklerinin karşılığını kazanabileceklerdir".