ERZURUM'un Uzundere ilçesine bağlı Gölbaşı köyünde yaşayan kaynana Behiye Geçer (61) ile gelini Ayşegül Geçer (33) çamur ve keçi kılından yaptıkları tandırları Türkiye'nin dört bir yanına satıyor.
Uzundere ilçesine 13 kilometre uzaklıktaki Gölbaşı köyünde yaşayan Behiye Geçer, 40 yıl önce büyüklerinden öğrendiği tandır yapımını Ayşegül Geçer'e de öğretti. İlçenin girişinde Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan kamelyaları da atölye olarak kullanan gelin-kaynana, sabah mesaiye tandır yapımı için belirledikleri alandan toprak çıkararak başlıyor. Tandır için toprağın önemli olduğunu belirten Behiye Geçer, geliniyle birlikte kürekle topladıkları toprağı atölyelerine götürerek çamur yapmaya başlıyor. 
Yapılan tandırın sağlam olması ve dağılmasını önlemek için keçi kılı da kullanan gelin- kaynana, çamuru saatlerce ayaklarıyla yoğuruyorlar. Çamurun istedikleri kıvama ulaşmasıyla birlikte tandır yapımına başlıyorlar. Kalıp haline getirdikleri çamuru sıra sıra dizen kadınlar, tandırın yapımını tamamladıktan sonra tokuçlama dedikleri taşlama işlemine başlıyor. Günlerce devam eden tokuçlama işlemi sonrası hazırlanan küçük, orta ve büyük boy tandırlar kurumaya bırakılıyor.
Kuruyan tandırlar daha sonra satışa hazır hale getiriliyor. 500 ila 800 TL arasında değişen fiyatlarda pazara sunulan tandırlar başta İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor. Tandır yapımını 40 yıl önce büyüklerinden öğrendiğini ve ailesinin geçimini sağlamak için yıllardır yaptığını belirten 2 çocuk annesi Behiye Geçer, "Büyüklerimizden öğrendik tandır yapmayı, 40 yıldır uğraşıyorum. Dağdan getirdiğimiz toprağı eleyerek çamur haline getirip yoğuruyoruz. Yıllardır çalışmaya devam ediyoruz" dedi.
Dağdan toprağın getirilmesi, çamurun yoğurulması, hazırlanması her anının sıkıntı olduğunu söyleyen Behiye Geçer, "Bu kadar zahmetle yaptığımız tandırları almaya gelenler bazen fiyatı yüksek buluyor. Topraktan yapılan tandırın fiyatının 500- 600 lira olamayacağını belirtiyor. Sizler de gördünüz ne kadar sıkıntılı bir iş olduğunu. Ne kadar bir emek sarfettiğimizi. Çok büyük el ve iş emeği var. Alnımızın teriyle helal ekmek yiyoruz. Tandır üretimi bizim çalışmamıza bağlı bir dönemde 35- 40 tane yapabiliriz. Burada sadece tandır yapmıyoruz ki bağ bahçe işleriyle de uğraşıyoruz. Tandır yapmak bizim için ayrı bir ekmek teknesi. Sadece yaz aylarında değil, kışın bile tandır var mı diye soruyorlar" diye konuştu.
Tandır yapımını kayınvalidesinden öğrendiğini, 6 yıl çıraklık yaptıktan sonra kendisinin de usta olduğunu söyleyen 2 çocuk annesi Ayşegül Geçer, sipariş üzerine değişik ölçülerde imalat yaptıklarını kaydetti.