ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, "Camiler, geçmişten günümüze sosyal hayata şahitlik eden, Müslümanların etrafında adeta hayat bulduğu, mümin yüreklerin buralardan yükselen ezan sesleriyle kemale erdiği kutlu yerlerdir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' dolayısıyla açılış programı düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığı konferans salonunda düzenlenen programa, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile din görevlileri katıldı. Program, okunan Kur'an-ı Kerim Tilaveti ile başladı.
'İSLAM MEDENİYETİNİN YÜKSELMESİ CAMİ MERKEZLİ OLMUŞTUR'
Programda konuşan Bakan Turhan, kendisinin ülkenin karayolları, demiryolları, denizyolları, havayolları, haberleşme alt yapısını inşa eden bakanlığın başında olduğunu, ömrünün önemli bir kısmının bu işlerle geçtiğini söyledi. Bakan Turhan, "Ancak şunu da çok iyi biliyorum ki; cennete giden yollar, mescitlerden geçiyor. Mevla hep kullarını, secdelerde seçiyor. Böyle olduğu için de yüce dinimiz camiyi hep merkeze almış, İslam medeniyetinin yükselmesi cami merkezli olmuştur. O nedenle hiçbirimiz camileri, sadece namaz kılıp dağıldığımız bir ibadet mekanı olarak görmeyiz. Camiler, geçmişten günümüze sosyal hayata şahitlik eden, Müslümanların etrafında adeta hayat bulduğu, mümin yüreklerin buralardan yükselen ezan sesleriyle kemale erdiği kutlu yerlerdir. Nesillerimizin, evlatlarımızın ailelerinden sonra İslam ahlakıyla ahlaklanıp, Müslüman olma bilincinin filizlenip yeşerdiği ve olgunlaştığı manevi mekteplerdir aynı zamanda camiler" dedi.
'MİLLETİN OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKECEKTİ'
Bakan Turhan, din görevlilerini ve hocalarını hep bir fenere benzettiğini söyleyerek, şunları söyledi: "Fener nasıl etrafını aydınlatırsa, bu insanlarımız da toplumumuza ışık saçıyor. Cehaletle mücadele ediyorsunuz. Özellikle günümüz dünyasında ilim ehli olup, cehaletle mücadele etmek o kadar önemli ki. Çünkü kötülüğü, cehaleti, fitneyi yaygınlaştırmak için çoğu zaman tek tuş yetiyor. Maalesef dini konularda bu durum çarpan etkisi yapıyor. Elbette bunlarla mücadele etmek için ilim ehli olmak, bilmek yetmiyor.  Samimi olmak, takva sahibi olmak da gerekiyor. Yeri gelmişken bu hasletlerden uzak bir kalleşin, yıllar yılı sözüm ona hoca kılığına bürünüp neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Yetiştirdiği fitne tohumlarıyla, az kalsın milletin ocağına incir ağacı dikecekti. O nedenle ilmimizi samimiyetle, takvayla olgunluğa erdirerek milletimizin önüne öyle çıkmalıyız" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bakan Turhan'a hediye takdim etti.