Türkiye'nin en ünlü yazarlarından Sabahattin Ali, 2 Nisan 1948'de karanlık bir cinayete kurban gitti.
T24 Ankara Temsilcisi, gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu’nun 8 Eylül’de çıkan, “Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm” adlı, İletişim Yayınları tarafından yayımlanan romanında yer alan fişleme belgeleri, Sabahattin Ali’nin ölümünden çok önceden başlayarak takip edildiğini, her adımının izlendiğini, görüştüğü herkesin isim isim bilindiğini açığa çıkarttı.
SABAHATTİN ALİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Yazar Sabahattin Ali, 1948’de, sınırdan kaçmak isterken öldürüldü. Cinayet, resmi kayıtlara göre aylar sonra açığa çıkarttı. Ali Ertekin adlı ordudan atılan, daha önce de sınırdan Bulgaristan’a insan kaçırdığı anlaşılan kişi, Sabahattin Ali’nin ortadan kaybolmasından aylar sonra emniyete giderek, ünlü yazarı öldürdüğünü söyledi. Ertekin, Sabahattin Ali’yle, kendisini Bulgaristan sınırından geçirmek için para karşılığı anlaştığını ancak komünist fikirlerini ve ülkeyi bölme arzusunu söylemesi üzerine millî hislerinin galeyana gelmesi nedeniyle cinayeti işlediğini anlattı. Ertekin, yargılama sonrasında sadece dört yıl hapse mahkûm edildi ve iki yıl cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakıldı. Ertekin’e verilen ceza, yargılama sırasında cinayetten yıllar öncesinden başlayarak, farklı nedenlerle, MİT’ten (o zamanki ismiyle Milli Emniyet) para aldığının ortaya çıkması farklı iddiaların ortaya atılmasına yol açtı.