Kocaeli’de kesin tedavisi bulunmayan ölümcül SSPE hastalığına yakalanan genç, 9 yıldır yatağa mahkum bir şekilde yaşam savaşı veriyor. Hareket, görme ve konuşma yetisini kaybeden oğlunun derdini ağlayarak anlattığını söyleyen anne Yasemin Şahin, "’Oğlum senden çok güzel komanda olur’ derdim. Birden böyle bir yıkım olmadı" dedi.

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yaşayan Hüseyin (43) ve Yasemin Şahin (38) çiftinin ilk çocukları Enes (18), henüz 9 yaşındayken yaşıtlarına göre gerilemeye başladı. İlk olarak öfke kontrolünü kaybeden Şahin’in, daha sonra ise yürüme ve hareket etme fonksiyonları yavaşladı. Enes’in yeni doğan kardeşini kıskandığı için tuhaf davrandığını düşünen ailesi, çocuklarını önce psikoloğa götürdü. Enes’in günden güne daha da kötüleştiğini fark eden Şahin çifti, çeşitli hastanelere götürdü ve yapılan tetiklerde Enes’in nadir olarak görülen ölümcül Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) kızamık mikrobunun yol açtığı bir beyin hastalığına yakalandığı öğrendi. Hastalığın 5’nci evresinde tanı konulan Şahin, iki gözünü, ardından konuşma, yemek yeme ve hareket etme fonksiyonlarını tamamen kaybetti. Şahin ailesi, hastalığın tıbben kesin tedavisi bulunmadığını öğrenince adeta yıkıldı. Sadece duyduğu seslere tepki vermeye ve derdini ağlayarak anlatmaya çalışan genç adam ise yatağa mahkum bir şekilde hastalıkla pençeleşiyor.

"Benim Enes’im uysal bir çocuktu"

Enes’in ilkokul 2. sınıfa kadar hiçbir sıkıntısının olmadığını anlatan anne Yasemin Şahin, "Ortanca oğlum dünyaya gelince Enes’in onu kıskandığını zannettim. Benim Enes’im uysal, sessiz ve sakin bir çocuktu. Ortanca oğlum doğunca bağırmaya, çağırmaya başladı. Bir müddet sonra ise durup dururken düşmeye başladı. Örneğin bir kaşığı ağzına götürmesi gerekirken Enes kaşığın peşinden gidiyordu. Kendime kendime, ‘bu böyle olmaz’ dedim. Sağlık ocağına götürdüm, kalsiyum eksikliği var dediler. İlaç verdiler bir işe yaramadı. İlaçların faydasını göremeyince, Enes’in durumundaki geriliğin psikolojik olduğunu düşündük. Psikoloğa, ‘kardeşim gece uyanıyor. Beni de uyandırıyor. Onu döveceğim, hiç de sevmiyorum’ demiş Psikologda bize, ‘Kardeşini kıskanıyor, bir şeyi yok’ dedi ama meğerse biz hastalığın 5. evresine girmişiz" dedi.

"Benim oğlum yapamadı"

Evladının durumunun git gide kötüleştiğini fark edince hastaneye götürdüğünü ifade eden Yasemin Şahin, "Doktora, ‘Enes’in okuması, yazması gitti. Düşüp kalkıyor’ dedim. Enes’e hareket yaptırdı ama benim oğlum yapamadı. EEG’si ve MR’ı çekildi. Herkesin EGG dosyası küçüktü, bizim dosyamız çok kalındı. Doktor bana acilen Umuttepe Hastanesine gitmemi söyledi. Oraya gittim, belinden su aldılar. Doktora, ‘ne yapacağız?’ dedim. ‘Hastalığın ne olduğunu biliyor musun?’ dedi. ‘İnternetten öğrendim’ dedim. ‘İyi o zaman, Allah yardımcın olsun. Git evine çocuğuna güzelce bak’ dedi. Bende iyi güzel baktım ama şubat, mart derken benim oğlum nisan ayında ‘boğazım ağrıyor’ dedi. Hastalıkla ilgili bir şey bilmiyordum, internetten okuduğumla biliyordum. Sağlık ocağına götürdük, Enes enfeksiyon kapmış. Daha sonra bir baktım çocuğum yürüyemiyor, konuşamıyor, öyle boş boş bakıyor" diye konuştu.

"Derdini ağlayarak anlatıyor"

Enes’in tamamen yatağa bağımlı ve bakıma muhtaç olduğunun altını çizen anne Yasemin Şahin, "Ne gözü görüyor, ne bir tepkisi var. Tepki yok. Sadece duyuyor, gülebilirse gülüyor. Derdini ağlayarak anlatıyor. Hiçbir hareketi yok. Biz yaptırıyoruz. Altını ben alıyorum, yemeklerini ben yedirmeye çalışıyorum" şeklinde konuştu.

"Hayaller varken böyle bir yıkım olmadı"

Tüm hayallerinin yıkıldığını ifade eden Şahin, "Planlarımız vardı. ‘Boylu poslu olacaksın’ derdim. Enes arkadaşlarından uzundu. ‘Oğlum senden çok güzel komanda olur, birlikte şunu yaparız’ diye güzel şeyler konuşurduk. Hatta bana, ‘Anne ben büyüyeyim, adam olayım sana kocaman yolcu arabası alacağım. Hepinizi içine doldurup, Karasu’ya denize, pikniğe gideceğiz’ derdi. Bende, ‘Tamam oğlum gideriz’ derdim. Birden böyle bir yıkım olmadı" ifadelerini kullandı.

Hastalığa çare bulmak için yardım istedi

Baba Hüseyin Şahin ise oğlunun 9 senedir hastalıkla mücadele ettiğini ve yüzde 98 engelli olduğunu belirterek, hastalığın çaresinin bulunmasını talep etti.