“D vitamini dışarıdan ancak küçük bir kısmını alabildiğimiz, büyük bölümü deriden güneş ışınları vasıtasıyla oluşturulabilen bir maddedir” diyen Prof. Dr. Ali Kutlu, şu bilgileri verdi:

“D vitamininin son yıllarda yüzlerce geni etkilediği tespit edildi. Etkileri hakkında sürekli yeni şeyler öğreniyoruz. Gıdalardan yeterli miktarda D vitamini alınamadığı ve güneşten yeterince yararlanılamadığı için dünya nüfusunun neredeyse yarıdan fazlasında D vitamini eksikliği vardır. Ülkemizde ise bu oranın yüzde 70'lere ulaştığı gösterilmiş. Küresel çapta bir D vitamin eksikliği olduğunu söyleyebiliriz. Güneşin sıklıkla yıl boyunca kendini gösterdiği bölgelerde bile eksikliği yaygındır. Bu nedenle birçok ülkede gıdalar yoluyla D vitamini desteği koruyucu sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır.”

Kanserle savaşta etkin rol oynuyor

D vitamininin kas gelişimini desteklediği ve fiziksel gücü artırdığını söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, “D vitamininin de anti inflamatuar etkinliği olduğu birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Vücudumuzun kanserle savaşında da gereklidir. D vitamini düşüklüğü olanlarda meme, prostat, kolon kanseri oranlarının 3-4 kat yüksek olduğunu gösteren çalışmalar vardır. D vitamini eksikliğinde adale, vücut ve kemik ağrıları, kronik yorgunluk hissi, uyku ve psikiyatrik bozukluklar, saç kaybı, yaraların iyileşmesinde gecikme, kalp hastalıkları riskinde artış, tekrarlayan enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. D vitamini eksikliğiyle kalp krizinden ölüm, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları ve yüksek tansiyon arasında ilişki gösterilmiştir” şeklinde konuştu.