KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Sabri Cavkaytar, göğüs ağrısı, çarpıntı, yüksek tansiyon ve nefes darlığı şikayetleri olan anne adaylarının mutlaka kardiyoloji muayenesinden geçmesi gerektiğini ve hastaneye başvurması gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Cavkaytar ayrıca tuz tüketiminden kaçınılması ve egzersiz konusunda da gebeleri uyardı.
'GEBELİKTE KAN HACMİ DEĞİŞİYOR'
Gebelik süresinde kadınların dikkat etmesi gereken konulardan birinin kalp sağlığı olduğunu belirten Bahçeci Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Sabri Cavkaytar, "Gebelikte kan hacminde yüzde 50, nabızda ise yüzde 25 artış, sistolik ve diyastolik kan basıncında ise yüzde 10 azalma görülür. Bu durumlar özellikle gebeliğin yirminci haftasından sonra görülür. Gebelerde oksijen tüketiminin artması ve kansızlığa bağlı hafif nefes darlığı, yorgunluk, şiddetli olmayan çarpıntı, bacaklarda ciddi olmayan şişlikler görülür. Bunlar normal değişikler olarak kabul edilir" dedi.
'KADINLARIN YÜZDE 2'SİNDE KALP HASTALIĞI GEBELİKTE ORTAYA ÇIKABİLİR'
Gebelik öncesinde kalp damar hastalığı tanısı almamış veya hiçbir şikayet yaşamamış kadınların yüzde 1-2'sinde kalp hastalığının ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Cavkaytar, "Erken dönemde tanı koyulmazsa bu hastalıklar ilerleyebilir. Bu nedenle göğüs ağrısı, çarpıntı, yüksek tansiyon ve nefes darlığı şikayetleri olan gebeler mutlaka kardiyoloji kontrolü için hastaneye başvurmalıdır. Özellikle doğuştan siyanotik kalp hastalıkları, kalp kapaklarında yetmezlik ve darlık, ciddi kalp yetmezliği gebelik için tehlikeli durumlardır" dedi.
'GEBELİĞE BAĞLI ANEMİSİ OLAN ANNE ADAYLARI DEMİR TAKVİYESİ ALMALI'
Doğuştan kalp hastası olan ve gebelik anemisi olan anne adaylarını da uyaran Doç. Dr. Sabri Cavkaytar, "Doğuştan kalpte delik olan durumlar, kalp ameliyatı ile kalp kapak değişimi veya tamiri yapılmış kişiler, yüksek kan basıncına sahip kişiler, ilaç tedavisi altında ritim bozukluğu olan kişiler çok dikkatli bir takip ile belli bir risk göz önüne alınarak gebe kalabilirler. Kalpte ritim problemi olan hastalar ise gebelik öncesi ablasyon işlemi yaptırdıktan sonra normal bir şekilde gebe kalabilirler. Gebeliğe bağlı anemisi olan kişilere ise demir takviyesi verilmeli ve nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, bayılma gibi yeni başlayan semptomlar olduğu zaman ise kardiyoloji kontrolü yapılmalıdır. Gebelerde EKG ve ekokardiyografi radyasyon içermeyen ve güvenle yapılabilen tetkiklerdir" dedi.
'AŞIRI TUZ TÜKETİMİNDEN KAÇINILMALI'
Son olarak beslenme tavsiyelerinde bulunan Doç. Dr. Cavkaytar sözlerini şöyle noktaladı: "Gebelik döneminde, kalp-damar sağlığını korumak için aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalı, fazla kilo alınmamalı ve gebeliğe uygun egzersizler yapılmalıdır. Kalp hastalığı olan kişilerde doğum şeklinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Kontrol altındaki birçok kalp hastalığında normal vajinal doğum önerilebilir. Çünkü normal doğumda kanama, enfeksiyon ve pıhtı gibi risklerdaha az görülür. Ancak ileri aort genişlemesi ve ciddi aort darlığı olan, ciddi pulmoner hipertansiyon ve aort diseksiyon geçirmiş kişilere mutlaka sezaryen ile doğum önerilmelidir."