Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gültekin Koçun, kadınlarda görülen havuz enfeksiyonları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gültekin Koçun, yaz günlerinde serinlemek isteyenlerin birçok kişinin havuzları tercih ettiğini belirterek, "Kirli ya da fazla klorlu sular, özellikle kadınların havuz keyfi sonrası ciddi sorunlarla karşılaşmasına neden olabiliyor. Havuz sularının neden olduğu vajinal enfeksiyonlardan korunmak için, kadınların bazı önlemler almaları gerekiyor” dedi.

Havuza girmek enfeksiyonlara neden olabilir

Koçun, havuza giren kadınlarda bazı enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkabileceğini söyleyerek, "Havuzlar temiz tutulmak amacıyla genellikle klor kaynaklı dezenfektanlar ile temizlenmektedir. Havuz enfeksiyonlarının ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri de havuz suyu içerisinde bulunan klordur. Klor, vajen florasını bozan bir dezenfektandır. Vajenin doğal yapısını saran yararlı bakterilerin ölmesine yol açarak mantar gibi diğer organizmaların ortamda üremesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda enfeksiyonları tetikleyebilmektedir. Yani birçok insanın ortak kullanım alanı olan havuzların kirli olmasının yanı sıra aşırı klorlu olması da kadınlarda vajinal enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Havuzlar, sadece vajinal enfeksiyonları değil idrar yolu enfeksiyonlarını da tetiklemektedir. Kadınlarda idrar yolunun kısa olması ve enfeksiyonların bu kısa yoldan hızlı bir şekilde mesaneye ulaşmaları sebebiyle sistit de denilen alt idrar yolu enfeksiyonu görülmektedir” ifadelerini kullandı.

Tedaviye geç kalmak ciddi sorunlara yol açabilir

Koçun, erken tedavinin önemli olduğuna değinerek, “Vajen florasında bulunan doğal bakteriyel organizmalar kadınların enfeksiyonlara karşı en önemli savunma mekanizmasıdır. Bu organizmaların kirli su, klor ve hatta sabun ile temas etmesi enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Vajinal enfeksiyonlar birçok farklı şekilde görülebilir. Havuz enfeksiyonlarının en önemli belirtisi vajinal akıntılardır. Tanı akıntının yapısına ve kültür sonuçlarına bakılarak konulmaktadır. Bu akıntılar; hafif kıvamlı, renkli ve kokulu olabilirler. Bu bölgede kaşıntı, batma ve sızlama hissi de görülebilmektedir. Kadınlarda görülen havuz enfeksiyonlarının tedavisinde öncelikle enfeksiyona neden olan etken maddenin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu etken mantar ise mantara yönelik, bakteriyel ise bakteri ile ilgili tedavilere başlanmalıdır. Tedavi hem rahatsızlığı iyileştirici hem de sorunun tekrarlanmaması için koruyucu özellikte olmalıdır. Kısa bir tedavi sürecinden sonra hastanın akıntı ve kaşıntı gibi şikayetleri geçecektir. Burada en önemli nokta tedaviye erken dönemde başlanmasıdır. Bu tip enfeksiyonların tedavisinde geç kalındığı takdirde; vajinal akıntılar kasık boşluklarına yayılarak daha ciddi enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Çünkü kadınların genital sistemleri, rahim ve tüpler kanalıyla kasıklara açılmaktadır. Enfeksiyonlar tedavi edilmedikleri takdirde kasık boşluklarına kadar yayılabilirler” diye konuştu.

Koçun, kadınların havuz enfeksiyonlarından korunmaları için dikkat etmeleri gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:

"Klor seviyesi uygun ve temiz havuzlar tercih edilmelidir. Havuza girmeden önce duş alınmalıdır. Havuzda 30-40 dakikadan daha uzun süre kalınmamalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alınarak vücut klorlu sudan arındırılmalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra mayo hemen değiştirilmelidir. Vajinal bölge kesinlikle nemli bırakılmamalıdır. Mümkün olduğunca havuz yerine deniz tercih edilmelidir."