Son yıllarda daha sık görülen, Kanuni Sultan Süleyman’ın "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünü söyleten ‘gut hastalığı’ hakkında uyarılarda bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Taner Kaya, “Gutun tedavisi ihmal edilirse, hastanın eklemlerinde şekil değişikliği ve sakatlığa yol açabilir” dedi.

Halk arasında ‘kralların hastalığı’ olarak da bilinen gut, daha çok 30-60 yaş arası erkekleri etkileyen bir eklem iltihabı. Hastalıkla ilgili bilgi veren VM Medical Park Samsun Hastanesi İç Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Taner Kaya, ‘gut’un vücudun oynak bölgeleri olan eklemlerin ve eklemleri saran yumuşak dokuda ‘kristal’ denilen çok küçük protein yapılarının birikmesi sonucunda ortaya çıkan mikrop içermeyen bir iltihap türü olduğunu söyledi. Vücudun eklem ve yumuşak dokularda biriken kristallere karşı reaksiyon gösterdiğini ifade eden Dr. Kaya; ısı artışı, kızarıklık, ağrı ve şişlik ve eklem fonksiyonlarında azalma gibi şikayetlere yol açan bu hastalığa ‘gut’ adı verildiğini vurguladı.

Kanuni’nin meşhur sözünü söyleten hastalık

Gutun tedavisinin yapılmaması halinde hastanın eklemlerinde şekil değişikliği ve sakatlığa yol açabileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Taner Kaya, “Tarihimizde Kanuni Sultan Süleyman’ın ‘Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’ sözünü gut hastalığına sahip olduğu için söylediği rivayet edilir” dedi.

Erkeklerde görülme sıklığı daha fazla

Gut hastalığının son yıllarda giderek daha fazla görüldüğünü işaret eden Uzm. Dr. Kaya, yaşla birlikte sıklığın da arttığını vurgulayarak, “Erkeklerde kadınlardan daha fazla görülmektedir. Son yıllarda sıklığın giderek artma nedenleri arasında hipertansiyon, yaşam ömrünün uzaması, kötü beslenme, obezite ve diyabet gibi metabolik içerikli hastalıkların artması ve düşük doz aspirin kullanımı gibi sebepler yer almaktadır” diye konuştu.

Beslenme şekli de hastalığı tetikliyor

Proteinin vücutta parçalanması sonucu karaciğerde üretilen bir yapı olan ürik asit fazlalığının ve ürik asidin böbreklerden atılamamasının gut hastalığına davetiye çıkardığını aktaran Dr. Taner Kaya, şu bilgileri verdi:

“Düşük doz aspirin kullanımı, bazı idrar söktürücü ilaçlar ve kırmızı et, deniz ürünleri, alkollü içecekler (özellikle bira) ve fruktoz içeren içeceklerin aşırı tüketilmesi de ürik asit üretimini artırmaktadır. Bunların dışında ‘hücre yıkımı’ dediğimiz kanser hastalarında kemoterapi sonrasında da ürik asit miktarı kanda artmaktadır. Çağımızın hastalığı obezite de ürik asit miktarının artmasının bir diğer sebebidir. Beslenme ile özellikle hayvansal ve deniz ürünleri içeren işlenmiş ürünler, ürik asit miktarını artırmaktadır. C vitamini yönünden zengin beslenme hipertansiyon ve gut riskini azaltır. Gut hastalığı ilaç tedavisi ile düzeltilebilir bir hastalık olup tanısı klinik şikâyetler ve kan tahlilleri ile konulabilir.”