Kasık bölgesinde ve dış genital organlarda varis oluşumlarına çok sık rastlanıldığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, toplumun yüzde 20-30’unda görülen durumun venöz yetmezlik olduğunu, genel varislerin ise kadınların yüzde 10’unda görüldüğünü bildirdi.

Medicana International Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, kasık bölgesinde ve dış genital organlarda varislerin ve buna bağlı ağrıların sık görüldüğünü söyledi. Eren, “Gebelik düşünen kadınların gebelik öncesi toplar damarlarını kontrol ettirmelerinde yarar var” dedi. Prof. Dr. Eren, birçok kadında adet kanaması öncesinde, idrar veya dışkılama sırasında, ağır işler yaparken, cinsel ilişki sırasında leğen kemiği iç bölgelerinde ve kasıklarda görülen ağrıların normal sayıldığını ve bu durumun sürekli ağrı kesici kullanımı ile çözülmeye çalışıldığını anlattı.

Bu ağrıların bir kısmı rahim, yumurtalıklar, idrar kesesi ve diğer bölge organlarının toplar damar kan akımı bozukluğundan ve burada görülen venöz yetmezlikten kaynaklanıyor olabildiğini söyleyen Eren, özellikle 40-50 yaş grubunda birden fazla doğum yapmış kadınların “pelvik konjesyon sendromu” denilen bu problem için aday olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Eren, hastalığın çoğu ilaç tedavisi, uygun egzersizler ile tedavi edilebilirken ciddi boyutlardaki varislerin çeşitli yöntemlerle ve çoğunlukla damar içi uygulamalarla tedavi edilmesi gerektiğini söyledi. Eren, kasıklarda veya genital bölgedeki varisler için de ilaç tedavisinin sıkça kullanılmakta olduğunu, görsel olarak rahatsızlık duyan veya bu varislere bağlı ağrı, kanama vb gibi şikayetleri olan kişiler için iğne/enjeksiyon ile yapılan skleroterapi/ köpük tedavilerinin uygulanmakta olduğunu kaydetti.

Eren, “Gebelik düşünen kadınların gebelik öncesi toplar damarlarını kontrol ettirmelerinde yarar vardır. Bu değerlendirmelerde venöz yetmezlik tespit edilen kadınlar çok daha dikkatli olup yakın takibe alınmalılar” diye konuştu. Bu kişilerin gebelikte çok daha ağır dolaşım baskısı altında olacaklarından ekstra dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Eren, gebelik boyunca dikkatli kilo kontrolü, bacak adalelerini geliştirecek egzersizler yapılması, ilerleyen gebeliklerde hamile tipi külotlu varis çorabı kullanılması, doğumla beraber çok erken ayağa kalkıp hareket edilmesi, bol su tüketilmesi gibi önerilerde bulundu.

Eren, bir bacağın diğer bacağa göre daha şiş, ağrılı, kızarık olması ve özellikle diz altında bacak arkasında aşırı gerilme ve ağrı varlığı durumunda pıhtı oluşumu yönünden dikkatli olunması gerektiğini de söyledi.