Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özgül Kafadar, serviks olarak bilinen rahim ağzı kanserinin, dünyada ve ülkemizde, kadınlarda ikinci sırada görülen ve yaşamı tehdit eden kanser türü olarak bilindiğini söyledi.

Erken tanının bu kanser türünde de yaşamsal önem taşıdığını ifade eden Op. Dr. Özgül Kafadar, bu nedenle, kanser oluşmadan önce lezyonları yakalamak için düzenli muayene ve smear testi yaptırmak gerektiğini açıkladı. Düzenli takip ve kontrollerin rahim ağzı kanseri ile mücadelede önemli rol oynadığını kaydeden Memorial Diyarbakır Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Özgül Kafadar, rahim ağzı kanseri, belirtileri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi.

"Genç yaşlarda da görülüyor"

Op. Dr. Özgül Kafadar, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl tüm dünyada 500 bin yeni rahim ağzı kanseri olgusu tanı aldığını ve 250 bin kadının rahim ağzı kanserinden öldüğünü söyledi. Kafadar, "Rahim ağzı kanseri özellikle geri kalmış ülkelerde görülen bir sağlık sorunudur. Genellikle 30-50 yaş civarında ortaya çıkan rahim ağzı kanseri son yıllarda genç kadınlarda da görülmeye başlamıştır. Kadınlarda en çok görülen kanser sıralamasında meme kanseri ilk sırada yer almasına rağmen, yaşamı tehdit edici özelliği nedeniyle rahim ağzı kanseri, meme kanserinin önüne geçmektedir" dedi.

"HPV ve sigara kullanımı önemli risk faktörleri"

Kafadar, serviks kanserinin gelişimimdeki en önemli risk faktörünün HPV olduğunu belirterek, "100’den fazla tipi olan bu virüsün bazı tiplerinin kanser gelişiminde rol oynadığı tespit edilmiştir. HPV cinsel yolla bulaşır. Genital siğillere yol açtığı gibi hiçbir bulgu da vermeyebilir. Ayrıca sigara kullanımı da tüm kanserlerde olduğu gibi rahim ağzı kanseri için önemli bir nedendir. Rahim ağzı kanseri belirtilerini şöyle sıralayabiliriz. Cinsel ilişki sonrası kanama, adet dışı kanama, kanlı akıntı, pis ve kötü kokulu akıntı, bel ve kasık ağrısı" diye konuştu.

"PAP Smear testi hastalığın kontrolünde etkili"

Rahim ağzı kanserinin, düzenli muayene ve tarama programları ile kontrol altına alınabilen, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir kanser türü olduğunu belirten Kafadar, "Günümüzde bu kanserin taramasında kullanılan en yaygın yöntem PAP smear testidir. Aktif cinsel yaşamı olan her kadının yılda bir kez düzenli olarak yaptırması gereken smear testi ile rahim ağzında henüz kanseri dönüşmemiş ancak kanserin ön lezyonları olan anormal yapılar tespit edilerek, hasta tam olarak sağlığına kavuşturulmaktadır. Ayrıca smear testine ek olarak yapılan HPV tarama testi de kanser gelişiminin önlenmesi acısından büyük öneme sahiptir" şeklinde konuştu.

"Kontroller ihmal edilmemeli"

Aktif cinsel yaşamı olan tüm kadınların, doktorunun önerdiği periyotlarla smear testi yaptırması gerektiğini ifade eden Kafadar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Testler menopoz sırasında da aksatılmamalıdır. 65 yaşından sonra hastanın o zamana kadar en az üç normal smear testi sonucu bulunuyorsa, doktorunun bilgisi ile smear testlerine son verilebilir. Ayrıca smear testinde şüpheli bir durum görülmüşse ileri tetkikler gerekmektedir".