Bursaspor Teknik Direktörü Mustafa Er çok önemli açıklamalar yaptı. Küme düşmenin şokunu atlatamadığını ve hala sağlıklı düşünemediğini ifade eden Er, sezonun ilk döneminde ve son döneminde görevdeyken yaşadıklarını tüm şeffaflığıyla açıkladı.

Sezona güzel bir havayla başladıklarını ifade eden Er, zaman geçtikçe durumun değiştiğini söyledi. Er, "İlk başta güzel bir hava oluştu, Emin Adanur ve Hayrettin Gülgüler bizlerle çalışmak istediğini söylediler ve onlar seçildi. Her şey güzel başladı ancak zaman geçtikçe sadece seçimi kazanmak için sezon başı bizimle çalışmak istediklerini tavır ve eylemlerinden anladık. Emin Adanur ve yönetimi yollarımızı ayırdığımızda kendilerine transfer listesi vermediğimizi söyledi. Biz ekibimizle ofis tuttuk, her gün liste güncelledik, farklı oyuncu gruplarından oluşan 5 adet liste verdik. Ama kulüpte iki başlı bir yönetim vardı. Biri ofiste, diğeri kulüpte kBursaspor'u yönetmeye çalışıyordu" diye konuştu.

Menajer kulübü dizayn ediyordu

Transfer sezonundan da bahseden Er şöyle devam etti: "Malum menajer (Pertev Öngüner) kulübe sokuldu, kulübü dizayn etmeye çalıştı. Kulüp içi aile yemeklerinde şov yapıyordu. Dönemin yönetimi bu duruma yol verdi. Listemizde olmayan, bize söylenmeyen bizden habersiz oyuncular olan Luka Capan, Ofosu, Matavz ile Bruno transfer edildi. Çoğunu basından öğrendik. Erhan, Namık, Hasan istediğimiz oyuncuydu. Bu süreçte hiyerarşi bozuldu, hiç istemediğimiz şeyler yaşandı. İstifa aşamasına geldik ama tahammül edebilir miyiz, düzeltilebilir mi bazı şeyler diyerek sürekli pozitif olmaya çalıştık."

Oyuncular için güvenin ve samimiyetin çok önemli olduğunu ifade eden Er, "Oyuncuya söz verirseniz tutmak zorundasınız. Ve onlara dürüst olmak zorundasınız. Gidip oyunculara 'size 2 ay para veremeyeceğiz ama şu gün priminiz ve maaşlarınız eksiksiz yatacak' diyin oyuncular işine odaklanır sorun olmaz.  Ama günü geldiğinde de parasını yatıracaksınız ki bu sözlerin karşılığı olsun. Öğrneğin ikinci gelişimizde çok ciddi ve çok basit gözüken sorunlarla uğraştık. Bazı oyuncuların kiraları ödenmemiş, ev sahibi kapısına dayanmış, 7 aydır maaş alamamış oyuncular var, arabasında sorun volup çalışmayan oyuncular var. Yani kimseyle ilgilenilmemiş. Oyuncular muhatap bulamıyorlar, güvensizlik diz boyu. Oyuncular da sizin umrunuzda değilse bizim hiç değil moduna gelmişler. Onların bu sorunlarını halletmek ve mental olarak onları ayağa kaldırmak için çok çalıştık" ifadelerini kullandı.

"Düşmeyi bırak çıkabilirdik"

Devre arası transferlerin daha iyi olsaydı şu durumda olunmazdı diyen Er şöyle devam etti: "Erhan Erentürk bu sezon 4 maçı kırık parmakla oynamış. Tuzla, Altınordu, Ankaragücü ve Samsunspor. Aynı şekilde Acoleste'de kırık ayak parmağıyla düz koşulara çıkarılmış. Bruno zaten sık sakatlanan biri. Devre arası Pedro'nun dizinde sorun vardı. Enver Cenk, Yusuf Türk ve Bifouma'nın eski takımlarında doğru düzgün maçı yok, hazır değiller. Stoperler, orta saha ve forvet oyuncuları devre arası gönderilmiş. Kalecin sakat. Devre arasında yaptığın transferler hazır değil. Aslında 6 tane mantıklı ve sağlıklı transfer yapılsa bu durumda olmazdık. Ukrayna-Rusya krizinden dolayı biz de oyuncu alalım istedik. Kaleci ve forvet istedim özellikle. 2 oyuncuyla ciddi görüştük ama gelmek istemediler mevcut durumumuzdan dolayı."

Er şöyle devam etti: "Geldiğimizde ilk maçlarda zorlandık ama Kocaeli maçıyla inancımız arttı. Çok iyi oyunlar oynadık. İstanbulspor'a nasıl kaybettiğimiz ortada, Gençlerbirliği'nde dominant oynadık ama golü atamadık. Bandırmaspor maçına kadar çok iyi geldik ama o maçta teslim olduk. Sezon başında sağlıklı ortam olabilseydi, herkes hiyerarşi düzenine sadık kalsaydı biz ya ilk 2'den çıkmıştık ya da play off'ta olacaktık. Sorumlu olanlar dışarı bile çıkamaması lazım ama çok rahat herkes. 4 yılda 2 kez küme düştü bu takım. O utancı ve mahcubyeti yaşaması lazım suçlu olanların. Ben kendi payıma yaşıyorum."

Oyuncular gece kulübüne gitti mi?

Oyuncuların kritik Bandırmaspor maçı öncesi gece kulübüne gitmesiyle ilgili de konuşan Er, "Pazar Ümraniyespor maç oynandı, pazartesi idman yaptık, salı izin verdik. 3 yerli 2 yabancı olmak üzere 5 oyuncu pazartesi akşamı gece kulübüne gitmişler. Salı akşam olaydan haberim oldu. Karşılaşan bir taraftar bana mesaj attı. Taraftarı aradım konuştum. Oyuncularla konuştum böyle kritik bir dönemde böyle yerlere gidilmemesi gerektiğini söyledim, onlar da kabul etti, üzgün olduklarını söyledi. Biz de yönetim kuruluyla oturduk konuştuk ve yılın maçı olan Bandırma maçı öncesi olumsuz hava yaratmamak, kadro dışı gibi bir karar almak istemedik" diye konuştu.

Kulüpte göreve devam etmeyeceğiyle ilgili de konuşan Er, "Yönetim ile bu konuyu henüz konuşmadım. Bir plan yapılıp, hem bizim hem kulüp için en uygun durum ne ise o uygulanmalı. Ben bu kulübün emrindeyim ama çok yoruldum. Ben burada teknik adamlık yapamıyorum. Sadece saha içi değil içerde dışarda her şeyle uğraşıyorum. Sağlıklı düşünemiyorum şu an. Bir de maalesef camianın içerisinde organize bir grup var, sürekli menfaat devşiren, ne yapsak onları mutlu edemiyoruz." dedi.

Egolu değilim

Egolu ve kibirli olduğuna dair eleştirilere de cevap veren Er, "Ben her kararı bu takım için aldım. Geçmişte de böyle oldu şimdi de. Serdar Özkan, Bifouma veya diğerleri hepsi kendimle ilgili değil kulübün çıkarlarıyla ilgiliydi. Benim yerli yabancı oyuncularla aram çok iyidir. Hatta Bruno ayrıldıktan sonra mesaj attı. 'Keşke sezon başından itibaren beraber olsaydık, her şey çok farklı olabilirdi diye'. Çünkü ben samimi ve dürüstüm. İçerde disiplinliyim, dışarda abi kardeşiz. Dolayısıyla bu eleştirileri kabul etmiyorum." dedi.

Mustafa Er, Bandırmaspor maçında yapmış olduğu, 'Bir önceki başkanımız Erkan Kamat, geçen yıl elektrikler ve doğalgaz kesildiğinde şalteri indirip kaldırıyorum diyecek kadar alçalmıştı' sözlerini kızgınlıkla söylediğini ifade ederek bu konudan dolayı Kamat'tan özür diledi.