RÖPORTAJ / CÜNEYT ALKIŞ

Herkesin olduğu gibi tüm sporcuların da büyük hayalleri vardır. Ama hayallere giden yollar zorluklar, sınavlar, inişler ve çıkışlarla doludur. Öncelikle hayalini çok istemelisin ancak istemek yetmez, çok çalışmalı ve doğru bir kariyer planlaması yapmalısın. Geleceğinin yapı taşlarını döşerken işini şansa değil profesyonellere bırakmalısın.

Son yıllarda teknolojinin, dijital medyanın ve sosyal hayatın değişimi ve gelişimi bazı meslek gruplarına doğrudan etkisi oldu. Fiziksel ve mental performansa direkt etkisi olan bu faktörler özellikler sporun içinde olanları olumlu-olumsuz etkiledi. Bu süreçleri doğru yönetemeyen veya yönetebilen sporcular saha içi ve dışında negatif ve pozitif anlamda ayrışmaya başladı.

Dünya ve Türk spor tarihine baktığımızda, popülaritesini, kariyerini ve iletişimini doğru planlayıp yönetemeyen pek çok yıldızın kaybolup gittiğini görebiliriz. İster bireysel ister takım oyunu olsun her sporcunun bir marka olduğunu düşünürsek o markaya özel strateji uygulanması gerektiği gerçeği artık bilinç düzeyine ulaştı.

Bu bilincin ulaşmasında ve ‘yıldız’ların artık heba olmamasında, çeyrek asırdır spor medyasının içerisinde olan ve 7 yıldır da kendi firmasıyla sporcuların ve teknik adamların kariyer yolculuklarında onlara yardımcı olan Burak Uçar’ın ve MOD7 ekibinin büyük katkısı var.

Bir dönem Bursaspor’da da çok önemli görevlerde bulunmuş ve şimdilerde Mod7 Gelişim Danışmanlık firmasıyla, Uğurcan Çakır, Ertuğrul Sağlam, Berat Özdemir, Hüseyin Türkmen, Mehmet Altıparmak, Ertuğrul Ersoy, Furkan Emre Ünver, Barış Alper Yılmaz, Emirhan Aydoğan gibi futbolcu ve teknik adamların kariyer yolculuklarına eşlik eden MOD7’nin sahibi Burak Uçar’la önemli bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportaja giriş olarak öncelikle sizi ve MOD7’yi tanıyabilir miyiz?

Ben 1998 yılından bu yana spor medyasında görev yapan biriyim. 2015 senesinde de Mod7 Gelişim Danışmanlık ismiyle sporculara bütüncül destek veren yapıyı kurduk. Saha içini ilgilendiren saha dışındaki tüm gelişim alanlarına yönelik danışmanlık ve eğitim desteği veren bir organizasyon olan Mod7, kurulduğu günden bu yana milli takımlara 14 sporcu göndermeyi başardı. Akademisyen, uzman, danışman ve eğitmenlerden oluşan 9 kişilik bir ekiple hazırlıyoruz sporcuları. Ayrıca kulüpler ve antrenörlerle de liderlik ve iletişim stratejileri konularıyla ilgili çalışıyoruz.

SOSYAL MEDYA SPORDAKİ DİNAMİKLERİ DEĞİŞTİRDİ

İletişim biliminin temel kavramları vardır. Bu pek çok alanda esneklik ve değişkenlik gösterebilir. Spor alanında iletişimin yeri ve önemi nedir?

Spor iletişiminde en önemli değişim sosyal medyanın etkisini arttırmasıyla ortaya çıktı. Taraftarların kulüp stratejilerini, teknik adam tercihlerini, transfer süreçlerini etkilediğini gözlemliyoruz. Bu şartlar altında sosyal medyada doğru bir algı oluşturma son derece önem kazandı.

Sporun içindeki kişilerin (daha çok sporcu ve teknik adamlar) iletişimi nasıl olmalıdır? Profesyonel destek onun kariyerine nasıl bir katkı sunuyor?

Biz çalıştığımız sporcu ve antrenörlerin sadece kamuoyu ile değil özel hayatlarında da kendilerini doğru ifade edebilmelerine önem veriyoruz. Uzman eğitmenlerimiz sözsüz iletişim yani beden dili kullanımı konusuna da çok zaman ayırıyor.

Transfer süreçlerinde pek çok kötü hatta etik dışı olaylara şahit olduk. Örneğin bir futbolcunun bir takıma transfer ve ayrılık süreci nasıl olmalıdır? Dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Transfer süreçlerine doğrudan bir müdahalemiz söz konusu değil. Orası sporcunun menajeriyle birlikte karar vereceği bir alan. Biz sadece görüş bildirip süreç yönetimine destek olmaya çalışıyoruz.

SPOR MEDYASI ÇOK GERİLEDİ

Bir sporcunun sosyal medya yönetimi nasıl olmalıdır? Misal, hep galibiyet sonrası ya da güzel zamanlarda paylaşım görüyoruz. Mağlubiyette veya olumsuz süreçlerde hesaplar sessizliğe gömülüyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Sporcunun sosyal medyada var olma nedenini belirlemek lazım öncelikle. Kulüp, camia ve şehir yapıları farklı stratejileri beraberinde getiriyor. Bir kaç farklı iletişim modeli uyguluyoruz. Elbette kişiye özel bir planlama olmalı. Son dönemde sadece sosyal medya görseli paylaşımlarıyla iletişim süreçlerini yönettiğini düşünen arkadaşlar var. Bir süre sonra bir plan dahilinde olmadığı için bu çalışmalar etkisini kaybediyor. Önemli günler/haftalar ya da maç günü görselleriyle sosyal medya yönetimi yapılmamalı. Büyük bir iletişim planının küçük bir kısmını oluşturur sosyal medya paylaşımları.

Bir sporcu veya ailesi sosyal medyadan veya konvansiyonel medyadan ne kadar etkileniyor. Bu mecraları yasaklayamayacağımıza göre bu etkilenmeyi nasıl minimize ederiz?

Sosyal medya ya da geleneksel medya kesinlikle futbolcu ve ailesini etkiliyor. Burada onay ihtiyacının dışa bağımlı olma alışkanlığı problemin merkezini oluşturuyor. Değersizlik kavramı üzerinde de çalışıyoruz. Sporcunun yakın çevresini yönetmek ya da sürece dâhil etmek çok kolay olmuyor.

Futbolcu, başkan, teknik direktör röportajlarına baktığımızda çok azının doyurucu demeçler verdiğini görüyoruz. Bunun sebebi entelektüel yetersizlik mi, polemik ve bahane üretme tutkusu mu? Fikriniz nedir?

Spor dünyasında genel olarak röportajlar özensiz gerçekleştiriliyor. Hazırlık, hedef, mesaj, zamanlama ve şiddeti gelişi güzel bir şekilde sunuluyor. Oysa bir kelime hatta bir mimik bile hayati önem taşıyabiliyor. Son dönemde maalesef kaliteli cevap eksikliği kadar kaliteli soru sıkıntısı da var medyamızda. Spor medyasının son 10 yılda nitelik açısından çok gerilediğini düşünüyorum.