Chicago Üniversitesi Enerji Politikası Enstitüsü'nün (EPIC) raporu, hava kalitesinin kötü olduğu bir bölgede yaşamanın insan ömrünü ortalama iki yıldan fazla azalttığını gösteriyor.

Raporda, çok küçük partiküler maddelerin (PM) yol açtığı hava kirliliğinin "kamu sağlığı açısından en büyük dışsal tehdit olmaya devam ettiği" vurgulanıyor.

Araştırma motorlu taşıtlar, sınai üretim ve orman yangınlarının yol açtığı hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkisinin sigara içmeye eşdeğer olduğunu gösteriyor.

Bu kirliliğin etkisinin alkol kullanımından 3 kat daha tehlikeli olduğu belirtiliyor.

Güney Asya başı çekiyor

Güney Asya hava kirliliğinden en fazla etkilenen bölge. Buradaki kirlilik, beklenen yaşam süresinin ortalama 5 yıldan fazla azalmasına neden oluyor.

Kirliliğin en yoğun olduğu Bangladeş, Hindistan, Nepal ve Pakistan'daki yaşam süresi kaybı küresel kaybın yarısından fazlasına tekabül ediyor.

Hızlı sanayileşme ve nüfus artışı bölgede hava kalitesinin düşmesine yol açan etkenler arasında. Güney Asya'da bugünkü parçacık kirliliği seviyesi, 21. yüzyıl başındaki seviyenin yüzde 50 üzerinde seyrediyor.

Türkiye'de durum

Türkiye'de metreküp başına PM2.5 miktarı 21,8 mikrogram görünüyor.

Bu, WHO standartlarının neredeyse 4,5 katına tekabül ediyor.

Bu miktarın WHO standartlarına çekilmesi halinde Türkiye'de bir insanın ortalama yaşam beklentisinin 1,6 yıl artacağı öngörülüyor.

2021 Dünya Hava Kirliliği Raporu'na göre Avrupa bölgesinde havası en kirli kent Iğdır.