Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çakmakcı kişi başına düşen yıllık su miktarının ise su kıtlığı sınır olarak kabul edilen 1000 metreküpe yaklaştığını aktardı.

Çakmakçı açıklamalarına şöyle devam etti:

“Eğer kişi başına düşen toplam yıllık su rezerviniz 1700 metreküpün üstünde ise bir sıkıntı yok, bunun altında ise su stresi altında bir ülke oluyorsunuz, 1000 metreküpün altında ise su kıtlığı olan bir ülke olarak tarif edilmektedir. Ülkemizde tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar metreküp olup, Türkiye İstatistik Kurumu 2022 yılı nüfus verileri dikkate alınarak kişi başına düşen su miktarı 1323 metreküp olarak hesaplanmaktadır. Çok ciddi oranda bir azalma söz konusudur. Bu azalmanın önümüzdeki yıllarda 1000 metreküp seviyelerine kadar düşmesi beklenmektedir. Nüfus artışı var, endüstriyel faaliyetlerde artışlar var, tarımsal alanların sulamaya açılan kısımlarında da artışlar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla suya olan ihtiyaç da sürekli artıyor. Yeni bir su kaynağı var mı, yok. Olmadığı için de mevcut döngüyü çok iyi kurgulamak zorundayız. Eğer iyi kurgulamazsak su sorunlarıyla sürekli karşı karşıya kalacağız demektir.”

Kırmızı alarm

Paylaşılan kuraklık haritalarından da durumun ne kadar ciddi boyutta olduğunun anlaşıldığını bu yüzden de acil planlama yapılması gerektiğinin altını çizen Çakmakcı, “2000, 2010, 2021 yılı ve şimdiki kuraklık haritalarına baktığımızda da riskli olan koyu renkli kırmızı bölgelerin siyaha döndüğünü yani daha da tehlikeli boyutlara ulaştığını görüyoruz. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Mersin’den itibaren başlayarak Konya’yı, Ankara’yı, Balıkesir’i ve nüfusun en yoğun olduğu Marmara Bölgesi’ni içine alan büyük bir bölge Kasım 2022-Şubat 2023 arasında olağanüstü kurak olarak tanımlanıyor” dedi.