Üst düzey liderlik danışmanlık hizmetleri firması Egon Zehnder'in kıdemli ortağı, toplumsal cinsiyet eşitliği savunucusu, "Eyvah CEO Doğuruyor" kitabının yazarı Murat Yeşildere, üniversite tercih başvuruları konusunda yaptığı değerlendirmede mesleklerin geleceğinin değiştiğini, dünyada üniversite mezuniyet algısının farklılaştığını ve Z kuşağı ile birlikte yeniden şekillenen iş dünyasında öngörülmesi gereken yeni trendler olacağını söyledi.
Amerika'da üniversite başvuruları azalıyor
Her yıl, Amerika'da yaklaşık iki milyon öğrenci, 6 bine yakın farklı üniversitede lisans eğitimini tamamlayarak “hayata atılıyor” diyen Yeşildere: “Ancak 2010 yılından bu yana liseden mezun olup, üniversiteye kayıt olanların sayısı, istikrarlı bir biçimde her yıl azalmış; Covid sırasında ise çok daha keskin bir düşüş yaşanmış. Geçen sene (2022) lise mezunlarının sadece üçte ikisi (%62) üniversitelere kaydolmuşlar. Bu azalışın arkasındaki sebep ise Gallup’un yaptığı bir araştırmanın sonuçlarında kendini fazlasıyla belli ediyor. Yaklaşık on yıl önce, 18-29 yaş grubundaki gençlerin %74’ü “üniversite lisans diplomasına sahip olmanın çok önemli olduğunu” dile getirirken, bugün bu oran %41’e düşmüş. Gençlerin üniversite lisans eğitimine bakışlarını nesil farklılıkları ile açıklamaya çalışıp, gene bir “Z nesli fetişi” yapmaya başlamadan önce, diplomanın hayatlarına getirdiği katkının nasıl değiştiğini yorumlamak gerekli. Geçtiğimiz sene içinde Burning Glass Institute isimli araştırma kurumunun yaptığı çalışmalara göre orta seviye beceri isteyen işlerin yaklaşık yarısında (%46) üniversite eğitimi ve diplomasının gerekliliğinin kalmadığı ortaya çıkıyor; aynı çalışma yüksek beceri isteyen işlerin de üçte birinde (%31) üniversite derecesi gerekliliğinin anlamını yitirdiği sonucunu veriyor. Bu verileri sadece bir araştırma kurumunun sonuçları olarak “etiketlemeden” önce, aynı verilerin pratiğe dönüşmüş yansımalarını da göz önüne almak gerekli” diye vurguluyor.
Kısa süreli sertifika programları dikkat çekiyor
İstihdam kararlarında diploma kadar hemen kullanılabilecek pratik becerilerin karşılık bulduğuna işaret ettiğini söyleyen Yeşildere: “Sadece ABD’nde değil, dünyanın her yerinde, hatta Türkiye’de de işverenlerin en çok şikayet ettikleri yeni mezunların işte bu pratik becerilere sahip olmadan iş pazarına geldikleri yönünde. Bu bağlamda ABD’nde birçok üniversitenin daha kısa süreli sertifika ve mesleki eğitim programlarını oluşturarak, pazarın taleplerine cevap vermeye çalıştıkları da gözüküyor. Türkiye'de de bu uygulamanın artarak devam edeceğini öngörüyorum” dedi.