2009 yerel seçimleri için çalışmalarını sürdürürken kiraladıkları helikopterin 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde düşmesi sonucu beraberindeki 5 kişiyle hayatını kaybeden Yazıcıoğlu'nun vefatının üzerinden 14 yıl geçti.

Medair'dan kiralanan TC-HEK tescil işaretli Bell 206L-4 LongRanger tipi helikopter 25 Mart 2009'da, Sivas’tan Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesine gitmek üzere havalanırken içerisinde 6 kişi vardı: Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Belediye Meclis Üyesi Murat Çetinkaya, Yazıcıoğlu’nun seçim çalışmalarını takip eden İHA muhabiri İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe.

HAVALANDIKTAN 25 DK SONRA DÜŞTÜ

Yolculuk sorunsuz geçti. Yazıcıoğlu, havadayken de boş durmadı. Telefonla Sivas Gemerek’te partisinin düzenlediği mitinge bağlandı, partililerini selamladı. Bu anlar ise helikopterdeki İHA muhabiri İsmail Güneş tarafından kaydedildi. Çağlayancerit’te partilileri tarafından coşkuyla karşılanan Yazıcıoğlu, mitingde yaptığı konuşmanın ardından bir sonraki programına yetişmek için helikoptere döndü.

İkinci adres Yozgat’ın Yerköy ilçesi olacaktı. Yerköy’e gitmek için 14.37’de havalanan helikopter, 25 dakika sonra düştü.

Türkiye ilk haberi 16.29’da duydu. Anadolu Ajansı, “Aralarında Muhsin Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu 6 kişiyi taşıyan Esas Holding'e ait helikopterin Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Çardak beldesi yakınlarında düştüğünü” duyurdu.

KAFA KARIŞTIRAN AÇIKLAMALAR

İlk açıklamalardan birisi Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’den geldi. Bilici, "Bana gelen bilgilere göre, kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı. Muhsin Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Arkadaşlar kendisini hastaneye ulaştıracaklar" dedi. Daha sonra birçok tartışmaya neden olacak bu açıklama yüreklere su serpti.

Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada da helikopterin koordinatlarının hızla belirlendiğini ve arama-kurtarma ekiplerinin bölgeye sevk edildiği bildirildi.

Ancak saatler geçiyor, enkaz bir türlü bulunamıyordu. Umutlu havanın yerini gittikçe karamsarlık kaplıyor, zaman geçtikçe kazazedelerin yaşama şansı azalıyordu. 

Açıklamalar üst üste geliyor, farklı bölgelere arama ekipleri sevk ediliyordu. Ancak bütün gece süren çalışmalardan bir sonuç alınamadı. 3 bin asker, korucular, kurtarma ekipleri, helikopterler bölgeye sevk edilmiş, bölge karış karış aranıyordu.

UZMAN EKİP DEĞİL KÖYLÜLER BULDU

Beklenen iyi haber o gün de gelmedi. 48 saat sonra Keş dağındaki arama çalışmalarına katılan gönüllü 17 köylü, helikopterin enkazına ulaştı. Kanlıçukur mevkisinde dağa çarpan helikopter, 200 metre kadar aşağıya düşmüştü.

Enkaz yoğun aramaların yapıldığı bölgeden yaklaşık 100 km uzaktaydı. Keş dağından Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin cansız bedenleri indirildi. Yazıoğlu, yüz binlerin katıldığı bir cenaze törenin ardından 31 Mart 2009 tarihinde vasiyet ettiği gibi Taceddin Dergahı’na defnedildi.

ŞÜPHELER... İDDİALAR...

Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş, 112 Acil Servis'i 7 kez aramış ve görüşmüştür. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, diğerlerinden ses gelmediini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise ne duyduğunu ne de görebildiğini söylemişti.

Tüm açıklamalara, arama çalışmalarına rağmen kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil altı kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 100 km uzağındaydı.

15 Temmuz darbe girişiminde yakalanan Aydın Özsıcak'ın açıklamaları ışığında Muhsin Yazıcıoğlu'nun FETÖ/PDY tarafından düzenlenen bir suikast sonucu helikopteri düşürülmek suretiyle öldürüldüğü ihtimali ağırlık kazanmıştır.

HALA AYDINLANMAYAN BİR ÖLÜM

Kamuoyunun sorularına tatminkar yanıtlar verilmeyince, kazayla ilgili birçok iddia konuşulmaya başladı. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bir suikasta kurban gittiği iddia edildi. Helikopterin o sırada havada olan savaş uçaklarının egzozundan etkilenerek düştüğü ileri sürüldü. Olayın ardından düşen helikopterden parçalar söken askeri görevlilerin görüntüleri ortaya çıktı. Görevlilerin helikopterin GPS cihazını söktükleri iddia edildi.

Savcılık ve Devlet Denetleme Kurulu da konuyla ilgili çeşitli çalışmalar ve raporlar hazırlamıştır. Ancak aradan geçen 14 yıla rağmen kazanın neden gerçekleştiğine dair resmiyet kazanan bir durum ortaya çıkmamıştır.

Kaynak: Wikipedia ve Independet Türkçe