HABER: CÜNEYT ALKIŞ

Tarım kadar hava şartlarına bu denli bağımlı olan başka bir üretim alanı belki de yok. Üreticiler de binbir zorlukla yetiştirdikleri ürünlerden en güzel verimi almak için tüm yıl boyunca emek harcıyorlar. Ama bir anda yaşanan sel, dolu, fırtına gibi doğal afetlerle ürünler zarar görebiliyor ve üreticiler maddi manevi kayıp yaşıyorlar. Üreticiler de doğal afetlerin zararlarından en az düzeyde korunmak için çeşitli arayışlara giriyorlar. Bunlar bazen bilim insanlarının önerdiği yöntemler olurken bazen çaresizlikten ve umutsuzluktan bilim dışı yöntemler de olabiliyor.

Meteoroloji Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Feryal Biçkici son zamanlarda çiftçilerin, yaydığı ses dalgalarıyla dolunun yağmur şeklinde yağmasını sağladığına inanarak kullandığı 'dolusavar makinesi' ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. "Dolusavar makinesi bir yalan makinesidir" diyen Biçkici, "Bu ürünler ne doluyu önleyebilir ne de yağışı. Bunla para tuzağıdır. Rasyonel olmayan, bilim dışı yöntemlerle üreticinin sömürülmemesi, toplumsan kargaşaya yol açılmaması için, ilgili kurumların gerekli önlemleri alması, üreticilerin ise ilgili uzmanlarla görüşmeden bu tür yöntemlere para yatırmaması gerekir" dedi.

"Bazı bilim dışı uygulamalar dolu yağışını artırabilir"

Son günlerde Kestel’in ve Gürsu'nun bazı köylerinde 'dolusavar makinesi' olarak adlandırılan, dolu yağışını önlediği iddia edilen cihazların, bazı çiftçiler tarafından kullanıldığı söylentilerinin kulağına geldiğini ifade eden Biçkici, "Son dönemde 'dolusavar makinesi' olarak adlandırılan bu cihazların sıkça kullanıldığı haberleri gelmekte. Şunu belirtmeliyim ki hiçbir gelişmiş ülkede kuraklığa ve doluya çare olarak herhangi bir yöntem şu an kullanılmamaktadır. Sadece meteorolojik okuryazarlığın çok düşük olduğu gelişmemiş ülkelerde “dolusavar makinesi”, “bulut tohumlama” gibi yöntemlerin bir çeşit ”umut tacirliği” olarak kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Dolu önleme çalışmaları karmaşık bir yapıya sahiptir. Bugüne kadar yapılan bilimsel denemelerde yüzde 100 başarı elde edilememiştir.  Bazı uygulamalarda beklenenin tam tersi olarak dolu yağışının arttığı görülmüştür. Biz bilim insanları doludan korumak için ağ kullanılması gerektiğini söylüyoruz" dedi.

"Hava olaylarını etkilemek insanların hayalini süslemiş antik bir problemdir"

"Yağmur yağdırma ve dolu önleme gibi hava olaylarına müdahale etme işi insanların hayalini hep süslemiş antik bir problemdir" diyen Biçkici, "Bu insanlar, ellerindeki teknoloji ile sel, don ve buzlanmayı önlemek ile birlikte havaalanlarındaki şiddetli hava şartlarını da ortadan kaldırabileceklerini, yağışı arttırabileceklerini ve hatta yağışı istenilen bölgeye yönlendirebileceklerini iddia ederler. Bu kişiler bu işin gerçek uzmanı olan şahıslar ile hiçbir zaman temas kurmaz, daha çok konunun uzmanı olmayan yönetici, yazar, firma sahipleri ve bürokratları etkilemeye çalışır. Bunda başarılı olanlar da bulut tohumlama, dolu önleme vb. işlemleri, başarıları veya başarısızlıkları, zararları veya yararları yoğun bir şekilde tartışılan bir ortamda, milletin sırtından yüksek meblağlar kazanana kadar devam ettirirler. Yağış miktarının artırılması, sisin dağıtılması, dolu ve şimşeğin önlenmesi gibi bilimsel çalışmalar uzun süreden beri yapılmaktadır. Hava olaylarının özelliklerinin yapay yollarla değiştirilmesi için yapılan çalışmalar “Hava Modifikasyonu” olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmalar bilimsel olarak bulut fiziğinin bir uygulamasıdır. Dolu yağışı ender görülen bir yağış şeklidir. İlkbahar ve yaz mevsiminin ilk aylarında daha çok etkili olur. Oraj ve fırtınalarla beraber görülür.  Bir yerde etkili olan dolu yağışının tekrar aynı alanda görülmesi zayıf bir ihtimaldir." ifadelerini kullandı.

"Çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç var"

Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın raporundan örneklerle konuşmasını sürdüren Biçkici, "Bilimsel olarak dolu önleme çalışmalarında karşılaşılan belirsizlikler, Dünya Meteoroloji Teşkilatının (WMO) 1992 yılında yayınlamış olduğu Hava Modifikasyonu Raporu’nda şu cümlelerle ifade edilmekte ve bu görüşler, günümüzde, halen geçerliliğini korumaktadır: 'Dolu önleme konusunda son yıllarda birçok çalışma yapılmasına ve bu çalışmaların bazılarından başarılı sonuçlar elde edilmiş olmasına rağmen, dolu önlemenin bütün aşamalarıyla ilgili çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır (örneğin; tahmin, deneysel tasarım, dolu tanesi çekirdeklerinin ve dolu fırtınalarının yapısının ve dinamiklerinin kaynağının ve gelişiminin çok daha iyi anlaşılması gibi)'. Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın raporunda belirtildiği gibi dolu önleme konusunda yapılan çalışmalar çok kompleks ve karmaşık yapıya sahip. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları uygulamaya geçmek için henüz  yeterli değil. Onun için bu uygulamalar faydadan çok zarar veriyor."

Yapılması gerekenlerden bahseden Biçkici sözlerini şöyle noktaladı: "Doludan korunmak için ağ kullanılması tavsiye edilir. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün tahminleri ve uyarıları yakından takip edimelidir. Rasyonel olmayan, bilim dışı yöntemlerle üreticinin sömürülmemesi, toplumsan kargaşaya yol açılmaması için, ilgili kurumların gerekli önlemleri alması, üreticilerin ise ilgili uzmanlarla görüşmeden bu tür yöntemlere para yatırmaması hayırlı olur."

Türk Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu da Haziran ayında şöyle bir twit atmıştı: