Cumhurbaşkanlığı adaylığı seçimlerinin ikinci turunda yarışacak olan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, propagandalarına sosyal medyadan başladı. İki lider de 1'er saat arayla mesajlar paylaştı.

Erdoğan twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, Ülkemizin en kritik seçimlerinin ilk sınavını Cumhur İttifakı olarak hamdolsun alnımızın akıyla verdik. Kışkırtmalara gelmeden, baskılara aldırmadan, yılgınlığa kapılmadan, zorluklar karşısında pes etmeden canla başla mücadele ettik. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakârlıklarınız için teşekkür ediyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için binlerce kez hamdediyorum. Şimdi 14 Mayıs’ta elde ettiğimiz başarıyı daha büyük bir zaferle taçlandırma vakti… Seçimlerin ikinci turu 27 Mayıs darbesinin 63’üncü yıl dönümünden bir gün sonra, 28 Mayıs tarihinde yapılacak.

Bizler siyasetinin merkezine millî iradeyi, ülkeye ve millete hizmet aşkını koymuş bir ittifakız. Şimdiye kadar bizlere sahip çıkmış, gerektiğinde bu uğurda tanklara meydan okumuş milletimize şükran borcumuzu ancak daha fazla çalışarak, daha fazla koşturarak ödeyebiliriz. Türkiye bizden hizmet bekliyor, icraat bekliyor, milletimiz bizden kendisini hedefleriyle buluşturmamızı bekliyor. Depremzede kardeşlerimiz bizden bir an önce yaralarının sarılmasını bekliyor. 28 Mayıs seçimi için çalışmaya sandığın renginin belli olmasıyla birlikte zaten başladık. İnşallah önümüzdeki günleri de en güzel, en verimli şekilde değerlendireceğiz. Allah’ın izniyle 28 Mayıs’ı Türkiye Yüzyılı’nın müjdecisi haline getireceğiz. Sizlere güveniyorum."

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklaması da şöyle:

"Sevgili Gençler,

İlk tur bitti. En büyük gerçek şu ki, sandıktan değişim mesajı çıkmıştır. Değişim isteyenler artık bu ülkede istemeyenlerden daha fazla. Ancak şurası da net, bu kadar ceberut bir iktidardan kurtulmak için çok daha fazla mücadele etmesi gereken taraf da biziz. 
Genç arkadaşlarımın mesajını da aldım. Başım üstüne. Onların kaygılarını gidereceğim ama onların da beni duymasını istiyorum. Öyle bir noktada ki her şey, domuz bağcılar yüce Meclis’e gönderildi! Kadınları cansız birer eşya gibi sahiplendirmek isteyenlere bütün yolları açtılar.

En büyük kazığı da gençlere attılar. Sizin hiçbir şeye yetecek paranız yok. Bir kahveyi bile düşünmek zorundasınız. Yaşama sevinciniz çalındı. Oysa gençlik kaygısızlıktır. Bunu bir gün bile yaşatmadılar size. Bizler tartışırken, onlar size karşı birleşmiş durumda. Şimdi bir bakalım, günün sonunda elimizde ne var? Dipsiz bir karanlık… Farkında mısınız? Gençliğiniz bir daha gelmeyecek. 12 günümüz var, bu karanlık tünelden çıktık çıktık."