Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, () - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, 2 yılını değerlendirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkân sağlayan dinamik bir yapıda olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hâsıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi İki Yıllık Değerlendirme Toplantısı' düzenledi. Erdoğan'ın 2 saat 15 dakika süren konuşması sırasında kabine üyeleri de sahnede yer aldı, 2 yıllık dönemde yapılan icraat ve faaliyetlere ilişkin görüntüler sahnedeki dev ekrana yansıtıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar ve salondaki davetliler, koronavirüs salgını nedeniyle maske taktı, oturma düzeni sosyal mesafeye göre ayarlandı.
'SALDIRI VE İHANET SAFI BAŞARISIZ OLDU'
Milletlerin ve devletlerin hayatlarında, asırlara sâri sonuçları olan dönemler bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 7 yıldır tarihi bir dönemden geçtiğini söyledi. Erdoğan, "Bu dönemin içinde her türlü tuzak, her türlü saldırı, her türlü oyun, her türlü ihanet, her türlü acı ve sıkıntı vardır. Yine bu dönemin içinde her türlü mücadele, her türlü kahramanlık, her türlü cesaret, her türlü zafer de vardır. Hamdolsun, saldırı ve ihanet safı başarısız olmuş, mücadele ve kahramanlık safı, yani milletin safı girdiği her imtihandan alnının akıyla çıkmıştır. Başarıyla taçlandırdığımız her mücadele, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır. Geçmişte en küçük sarsıntıda demokrasisiyle, ekonomisiyle, siyasi ve sosyal yapısıyla adeta yerle yeksan olan bir Türkiye’den; bölgesel ve küresel her türlü sınamayı başarıyla veren bir Türkiye’ye geldik. Ülkemizin bu büyük atılım döneminin en kritik değişimlerinden biri de hiç şüphesiz, yeni yönetim sistemimize geçişimizdir" dedi.
Sisteme geçiş sürecini Cumhur İttifakı’nın hızlandırdığını kaydeden Erdoğan, ittifakın kurulmasında ve bugünlere gelmesinde çok büyük emeği olduğunu ifade ettiği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile MHP’lilere teşekkür etti. 15 Temmuz darbe girişiminde milli iradenin üstünlüğü ilkesinin bedelini kanlarıyla ödeyen Türk Milletinin dünya demokrasi tarihine geçtiğini bildiren Erdoğan, "Türk Milleti, vatandaşı ve güvenlik güçleriyle, yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesini adım adım zafere taşımaktadır. Kendimizle birlikte tüm dostlarımızın ve kardeşlerimizin geleceği için bu mücadeleyi ilanihaye sürdürmekte kararlıyız" dedi.
'MİLLETİN İRADESİYLE HAYATA GEÇİRİLEN TEK YÖNETİM REFORMU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın siyasi ve ekonomik gerilimlerden iç çatışmalara, yılbaşından bu yana da koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine pek çok alanda yalpaladığı bir dönemde Türkiye’nin dimdik ayakta kalarak, farkını ortaya koyduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı olarak, bakanlıkları ve kurumları en üst seviyede koordine ederek, bu süreçte Türkiye’yi dünyada örnek gösterilen bir ülke haline getirdiklerini kaydeden Erdoğan, "En büyük gücümüzün birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz olduğunun bilinciyle, hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda, doğrudan milletimizin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformudur. Diğer tüm değişimler ya savaş şartlarında, ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleşmiştir. Demokrasinin ve cumhuriyetin özüne uygun bu reformun sahibi, bizatihi milletimizin kendisidir. Bu süreçte biz, sadece milletimizin gösterdiği istikamette üzerimize düşenleri yaptık" diye konuştu.
Yeni sistemde, demokrasinin sacayağı olan yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri çok daha netleştirdiklerini belirten Erdoğan, Türkiye’nin yeni sistemle birlikte bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkanına kavuştuğuna işaret etti.
'TÜM KARARLARDA MİLLİ EGEMENLİK HAKLARINI KULLANMAKTADIR'
Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerden koronavirüs salgınına kadar pek çok alanda bunun somut neticelerini gördüklerini söylerken konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Aksaklıklar yaşanmıyor mu? Elbette yaşanıyor. Yine yeni sistemin verdiği imkânlar sayesinde, eksikleri hızla tamamlıyor, aksaklıkları süratle düzeltebiliyoruz. Her değişim gibi, bunun da oturması vakit alacaktır. Yönetim sistemimizi değiştirirken, iç ve dış siyasetten, tarihi ve sosyal düzeltmelere kadar, pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır. Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz. En başta kendimiz bu zorluğu yaşıyoruz. Ama adım adım hedeflerimize doğru ilerlerken, bunların da üstesinden geliyoruz. Hayatımızın hiçbir döneminde milletimize rağmen iş yapmayı, hele hele millete karşı durmayı aklımızdan bile geçirmedik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesini, sadece lafzıyla değil, özüyle her çalışmamızın merkezine yerleştirdik. ‘Sultanü’l Berreyn’ ve ‘Sultanü’l Bahreyn’, yani iki kıtanın ve iki denizin hakanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın vasiyetine uygun şekilde, ‘hünerin ülkeyi imar ederek milletin kalbini kazanmak’ olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. Ayasofya’yı yeniden Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesine uygun olarak müzeden camiye dönüştürme kararımız da, bu anlayışın ürünüdür. Türkiye, sınır güvenliği için yürüttüğü harekâtlarda, uluslararası anlaşmalara uygun olarak attığı tüm adımlarda ve ülke içinde aldığı kararlarda, milli egemenlik haklarını kullanmaktadır. Geçmişinde sömürge ve katliam lekesi olmayan nadir devletlerden biriyiz. Bu gururla, kimsenin hakkına göz dikmeyen, ancak kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz."
'REFORM, İCRAAT VE DEĞİŞİM'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yönetim yapısında köklü değişikliklere gittiklerini belirten Erdoğan, sistemin gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkân sağlayan dinamik bir yapıda olduğunu kaydetti. "Biz yaptık öyleyse en doğrusu budur" gibi bir inatlaşmaya girmediklerini söyleyen Erdoğan, "Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır. Nitekim bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hâsıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
'EN UFAK BİR AKSAMA YAŞANMADI'
Erdoğan, yasama ve yargı organlarıyla da uyumlu bir şekilde yürüttükleri görevde 2’nci yılı tamamladıklarını ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletimizin düzenleme yapma fonksiyonunda şu ana kadar en ufak bir aksama yaşanmamıştır. Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kurumların; 2018 yılında 154 bin 507 olan toplam kayıtlı birim sayısı, birleştirmeler ve ilgalarla 2020 yılında 152 bin 217’ye gerilemiştir. Mahalli idareler seçimleri ve salgın gibi ülkemiz açısından iki önemli hadiseye rağmen, yürütmenin çalışmalarında herhangi bir aksamaya meydan vermedik. Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk. 9 Temmuz 2018 tarihinden bugüne kadar, Ankara ve İstanbul’daki çalışmalarımız dışında, yurt içinde 78 ilimize 114 seyahat gerçekleştirerek, milletimizle kucaklaştık. Aynı şekilde 2018 yılında 16 ülkeye, 2019 yılında 14 ülkeye, 2020 yılında ise 10 ülkeye toplam 47 farklı ziyaret yaparak, uluslararası alanda ülkemizin hak ve menfaatlerinin takipçisi olduk. Ülkemize gelen 98 devlet ve hükümet başkanını misafir ettiğimiz bu dönemde, mevkidaşlarımızla 366 telefon görüşmesi yaparak gündemimizdeki konuları ele aldık. Bölgesel ve küresel hemen tüm sorunların çözümünde Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, işbirliğini aradığı bir ülke haline gelmiştir" ifadelerini kullandı. 
'BELGE SAYISINI YÜZDE 95 AZALTTIK'
Dijital Türkiye çalışmalarında kat edilen başarılı mesafe sayesinde 27 bin olan kamu hizmeti sayısını sadeleştirerek 8 bin 97’ye, vatandaştan istenen belge sayısını ise 42 binden 833’e düşürdüklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçişin ardından vatandaştan talep edilen belge sayısını yüzde 95 azalttıklarını kaydetti. Resmi yazışma işlem sürelerinin gelende ortalama yüzde 71 gidende yüzde 32 azalma gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Yatırımlarda, 2018 ve 2019 yıllarında toplam 2,3 trilyon lira tutarına ulaştık. Bunun 309,5 milyar lirası kamu yatırımı, 2 trilyon lirası özel sektör yatırımıdır. Salgın dönemi dâhil, 180 günlük icraat programlarında planladığımız 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93’ünü tamamladık. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ülkemiz, geçtiğimiz iki yılda 60’ıncı sıradan 33’üncü sıraya yükseldi" değerlendirmesinde bulundu.