Türkiye’nin önde gelen online yemek sipariş markalarından Yemeksepeti, FutureBright Group işbirliğiyle gerçekleştirdiği "Türkiye’nin Keyif Haritası" araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Araştırma, Türk halkının "keyif" anlayışını, keyfi tetikleyen unsurları ve bu bağlamda yemek siparişinin rolünü derinlemesine inceliyor.
Toplumun keyif kodlarını ve alışkanlıklarını ortaya koymayı amaçlayan araştırma, çarpıcı sonuçlarıyla dikkat çekiyor. Bulgulara göre, Türk insanı için soyut bir mutluluk idealindense, günlük yaşamdaki "iyi hissetme" hali daha büyük önem taşıyor.
"İyi hissetmek" mutluluğun önünde
Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 59’u "iyi hissetmek" halini "mutluluk"tan daha değerli buluyor. Keyif tanımı ise büyük ölçüde "anı yaşamak" (yüzde 86) ve "özgür hissetmek" (yüzde 93) ile özdeşleşiyor. Günlük sorumluluklardan bir anlığına da olsa uzaklaşmak, katılımcıların yüzde 94’ü için kendini iyi hissetmenin önemli bir koşulu olarak öne çıkıyor.
Günlük hayatta keyfi olumsuz etkileyen faktörler de mevcut. Uykusuzluk (yüzde 66), trafik (yüzde 52) ve uzun çalışma saatleri (yüzde 47) keyif kaçıran unsurların başında geliyor. Şehir kalabalığı ise katılımcıların yüzde 81’inin ruh halini olumsuz etkiliyor. Günün en keyifli zaman dilimi olarak ise yüzde 39 ile akşam saatleri (19:00–22:00) tanımlanıyor.
Türk usulü keyif: Geleneksel alışkanlıklar öne çıkıyor
Araştırma, Türk insanının keyif arayışında modern "wellness" trendlerinden ziyade kültürel kodlara bağlı kaldığını ortaya koyuyor. "Çay/kahve içmek, televizyon izlemek ve aileyle vakit geçirmek" üçlüsü, Türkiye’nin adeta "iyi hissetme" formülü olarak tanımlanıyor. Egzersiz yapmak katılımcıların yüzde 74’ü için stresi azaltırken, televizyon izlemek yüzde 85 ile daha çok keyif veren bir aktivite olarak belirtiliyor.
Hafta sonu alışkanlıkları, bireylerin yaşam tarzlarına göre farklılık gösteriyor. Çocuklu bireyler için aile zamanı (yüzde 65) öncelikliyken, çocuksuzlar kişisel zamana (yüzde 60) yöneliyor.
Geçmişe özlem de dikkat çekici bir bulgu; katılımcıların yüzde 74’ü çocukluklarında kendilerini daha özgür hissettiklerini, yüzde 78’i ise çocukluklarının bugünden daha keyifli geçtiğini ifade ediyor.
Yemeğin keyifle ilişkisi
Araştırmaya göre, Türk halkı için yemek siparişi vermek, pratikliğin ötesinde duygusal bir öz bakım jesti anlamına geliyor. Katılımcıların yüzde 67’si yemek sipariş etme sürecinden keyif alıyor. Sipariş verme nedenleri arasında "keyifli olmak ve kendini ödüllendirmek istemek", yüzde 56 ile başı çekiyor.
Sipariş edilen yiyecekler arasında en çok keyif verenler ise kebap (yüzde 38), hamburger (yüzde 19) ve pizza (yüzde 16) olarak sıralanıyor. Pizza daha çok sosyal ortamlarda tercih edilirken, hamburgerin yalnızken yenen bir yiyecek olduğu görülüyor. Tatlılar ise bir zorunluluktan ziyade, yalnızca keyif ve haz almak için tüketiliyor.
Mikro hazlar ve basit zevkler ön planda
Yemeksepeti’nin "Türkiye’nin Keyif Haritası" araştırması, Türk insanının duygusal dayanıklılığını "mikro hazlara" odaklanarak geliştirdiğini gösteriyor. Lüks ve karmaşık arayışlar yerine, temel ihtiyaçların karşılandığı, basit ve ulaşılabilir zevkler önceliklendiriliyor. "Minimum efor, maksimum konfor" prensibiyle şekillenen ve televizyon, ev aktiviteleri, çay/kahve üçgeninden oluşan "Türk usulü yoga", toplumun sağlıklı yaşam formülü olarak dikkat çekiyor.