Bursa’nın en üretken özel tiyatrosu Kafa Sahne, yine ezber bozdu. Geçtiğimiz haftalarda “Benim Adım Macbeth” ile ses getiren topluluk, bu kez “Bimarhane” ile tiyatro sahnesine unutulmaz bir prömiyer daha kazandırdı. 29 Nisan’da ilk kez seyirciyle buluşan oyun, güçlü hikâyesi ve sarsıcı atmosferiyle izleyenleri adeta büyüledi.
Kafa Sahne, “Bimarhane” adlı oyunla seyircilerine Milli Mücadele yıllarına uzanan bir zaman yolculuğu sundu. Muratcan Kibiroğlu’nun kaleminden çıkan oyun, perdenin arkasında kalmış insan hikâyelerini gün yüzüne çıkardı. Dönemin terk edilmiş akıl hastanesi olan Toptaşı Bimarhane’sinin yıkık koridorlarında insanoğlunun çelişkileri sorgulanırken geçmişin hayaletiyle bugünün vicdanı arasında adeta bir çığlık oldu.
Teodor, Haydar, Mamikon ve Osman... Hepsi farklı hikâyelerin içine düşmüş, fakat aynı çatının altında kaderleri birbirine düğümlenmiş dört unutulmuş insan. Terk edilmiş bir akıl hastanesi, dört duvar arasında büyüyen dostluklar, sırlarla dolu yaşamlar... Ve tüm bunların arasında dolaşan görünmeyen, yaralı, isyankâr ama koruyucu bir yürek.
Ali Volkan Çetinkaya’nın yönetmenliğinde sahnelenen oyunda; Serkan Çetinkaya, Cenk Turan, Emre Yaşa, Ali Volkan Çetinkaya, Hande Gençosman ve Bilge Eylem Özgür, canlandırdıkları karakterlere öylesine hayat veriyor ki seyirci kimi zaman kahkahalarla gülerken, kimi zaman kalbinin tam ortasında bir sızı hissediyor. Oyunun asistanlığını ise Sinem Sunaer Azmak ve Nehir Veysi üstleniyor. Yapım, RUMELİSİAD’ın değerli katkılarıyla hayat buluyor.
“Niye böyle oluyor ki? Birilerini öldürelim diye mi?” sorusu sahnede yankılanırken, izleyici koltuğunda oturan herkesi içine alan bir başka replik geçmişin ve bugünün ortak sancısını dile getiriyor. “Dünya güzel bir yer iken, toprak su herkesin iken birisi çıktı, ‘Burası benim’ dedi...” Kısacası “Bimarhane” geçmişin ve bugünün ortak sancısını dile getiriyor. Aklını, yüreğini ve vicdanını aynı çizgide tutanların dili, zaman ve mekan tanımaksızın buluşuyor sahnede.
Bimarhane, savaşın ve yoksunluğun insanda yarattığı çatlakları gösterirken; mizahla karanlığı, dostlukla deliliği, gerçekle hayali ustalıkla iç içe geçiriyor.
Ve bir kez daha sorduruyor:
Kim deli, kim akıllı? Kim sadık, kim hain? Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kim karar verir?
Sürprizlerle dolu finaliyle izleyicisini koltuğuna çivileyen “Bimarhane”, bu sezonun en çok konuşulacak yapımlarından biri olmaya aday. “Tiyatro iyileştirir” diyen Kafa Sahne “Bimarhane” ile bir kez daha soruyor:
Biz bu hikâyenin neresindeyiz?
