Bursa Setbaşı'nda yer alan Ali Haydar Apartmanı, şehrin en özel yapılarından. Atatürk Caddesi'nin güneyinde bulunan konut, Cumhuriyet Dönemi konut mimarisinin Bursa'daki örneklerinden biridir.

Her katında dört konut bulunan beş katlı yapının Atatürk Caddesi'nden bir girişi vardır. Caddeden yapıya girildiğinde giriş holünü karşılayan merdiven bulunur. Merdivenden çıkıldıktan sonra yeni bir sahanlığa, oradan da birkaç basamaklı bir merdivenle galeri boşluğuna ulaşılmaktadır. Galeri boşluğunun son katta, binanın güneyindeki Hamam Sokak yönünde genişlediği ve böylelikle çatı ışıklarıyla iç mekana alınan gün ışığının arttırıldığı izlenmektedir. Aydınlık ve ferah bir galeri boşluğunun tasarlanmış olması, dönemin ortak mekan tasarım anlayışının önemli bir göstergesidir. Sözü edilen galeriden dört adet konuta ulaşılmaktadır. Mekanlara dağılım ve yemek yeke amaçlı kullanılan giriş holüne ek olarak konutta üç oda, mutfak, wc, banyo, sandık odası, kiler bulunmaktadır.

Mehmet Gerçeksi bu apartmanın 1950’li yılların başında İhsan Gerçeksi (Ali Haydar Kitapçı'nın damadı)  tarafından yaptırıldığını ancak mimarını bilmediğini söylemiştir. 

Taşıyıcı sistemi betonarme olan yapının giriş holünde mermer döşeme kaplaması üzerindeki motif, basamak ve sahanlıklardaki mermer işçiliğiyle mermer merdiven korkuluğu, kat sahanlığındaki motif, ahşap pposta kutuları, çatı işikliği ve galerili plan şeması yapıda dikkat çeken unsurlardır.

Günümüzde yapının alt ve üst katları ağırlıklı olarak ticari işlevli kullanılmaktadır. Yapı genel anlamda yıpranmamıştır.

Apartmanda yaşamışların gözüyle

Diş Hekimi Erhan Sevimli:

1971’den 1983’e kadar Ali Haydar apartmanında oturduk ve çalıştık. Atatürk Caddesi’nde, Foto Yıldız’ın karşısındaydı. Bu apartmanın özelliği dairelerin hem konut hem de iş yeri olabilecek şekilde tasarlanmış olmasıydı. Muayenehanemizin giriş kapısı ayrı, konut bölümünün kapısı ayrıydı. İki odalı bir muayenehane oluşturduk orada. Böyle olması eşimin işine yaradı. Hastayla ilgilenirken bir yandan da ev işleri ve çocuklara da yakın olmuştu.

Üst katta Çocuk Hastalıkları uzmanı Dr. Ali Altın’ın dairesi ve muayenehanesi vardı. Yan komşumuz İç Hastalıkları uzmanı Dr. Ali Haydar Tural idi. Onun karşısında Bulgaristan kökenli Dr. Zeliha İzbul vardı. Çok hanımefendi, ilerlemiş yaşına karşın kendine çok iyi bakan bir insandı. Bunlardan başka hekim arkadaşlar da vardı ki bu kadar çok hekimin olduğu yer pekala bir poliklinik izlenimi verebilirdi.

İkinci katta “aydınlık” denilen, tabanında cam tuğla bulunan sahanlık, bina yeterince ışık alsın diye o kadar geniş tutulmuştu ki büyük oğlum Ahmet bisiklete binmeyi orada öğrendi. Merdiven altı dediğimiz yerde Gündüz ve Gürbüz Akkök biraderlerin muhasebe bürosu vardı. Apartmanın en üst katında ev sahibimiz Kıymet-Armağan Gerçeksi otururdu. Armağan Bey Bursa’nın gazeteler baş bayisiydi. Girişin bir tarafı onun iş yeriydi. Gece yarısından başlayarak yoğun bir faaliyet olurdu. Gazete kamyonları caddeden atardı gazete paketlerini. Sabaha karşı atılan paketler acayip gürültü çıkarırdı. Paketleri alanlar ile atanlar arasında ve sabah bayilere göndermek üzere tevzi edenler arasında bağırış çağırış eksik olmazdı. İlk zamanlar rahatsız olduysak da sonradan alıştık.

Eski ama çok sağlam bir binaydı. Fakat kalorifer tesisatı yoktu. En altta bodrum katında depolar vardı. Her daire için bir depo. Orada kışın yakılacak odun kömür istiflenir, havalar soğuyunca da, günlük olarak ne kadar yakılacaksa o kadarı, lastikten, sağlam bir zembille dairelere taşınırdı. Sobayla ısınırdık yani.

Muayanahenade odun ya da kömür sobası olamayacağı için gaz sobası kullandık. Apartmanın giriş katında da poliklinik havasını tamamlayan eczane ve arka tarafında da çay ocağı vardı. Ocağı Hüseyin Efendi işletirdi.  (Koca Kafa, Erhan Sevimli, s. 208-9'dan kısaltarak alınmıştır).

Ali Haydar4

Ferit Elseven:

1960’lı yıllarda Ali Haydar Apartmanı’nda Bayan Terzisi Muhittin Ayça’nın kalfasıydım. Merdivenlerden çıkınca ikinci kattaydı yeri. O zaman apartmanda doktorlar vardı kiracı olarak. Doktor Ali Haydar vardı. Apartmanı onun zannediyorlardı. Aslında kitapçı Ali Haydar’ındı apartman. Dr. Zeliha İzbul da apartmanda kiracıydı.

Mehmet Gerçeksi:

Apartmanın girişinde dip köşede son 10-15 yıla kadar bir çay ocağı vardı. Bu ocağı işleten İsmail Dinçer apartmanın inşaatında çalışmıştı. İsmail Dinçer uzun yıllar apartmandaki ve çevresindeki işyerlerine çay-kahve servisi yaptı. Kapıcı ise, yağlı güreş yapmış olan Hasan Pehlivan idi… Apartmanın her katında dörder daire vardı, ikisi Atatürk Caddesi’ne, ikisi arka taraftaki Hamam Sokak’a bakardı. Apartmanın ortasında boşluk vardır. Apartmandaki kiracılar arasında oyuncu Hande Ataizi’nin dedesi Ali Haydar Tural da vardı, Hande Ataizi çocukluğunu bu apartmanda geçirdi. Ayrıca çocuk doktoru Ali Altun, avukat Sırrı Köprülü, Bursaspor’un kurucularından Cemal Dik de apartmanın kiracıları arasındaydı.  (Kaynak: Bursa'daki Kitapçıların Son Yüzyılı, Uğur Ozan Özen, Nilüfer Belediyesi yayını, 2021, s. 46-50)

Biz Hiç Modern Olamadık Biz Hiç Modern Olamadık

Ali Haydar Kitapçı kimdir?

1879 yılında Kayhan Mahallesi’nde doğdu. Ailesi Ak Araplardan idi. 1899 yılında, Atatürk Heykeli’nin karşısına açtığı kitabevinde kitabın yanı sıra gazete, mecmua, Bursa kartpostalları sattı.  Hacer Hanım ile evlendi. 1907 yılında Kızı Emine Hanım doğdu. Soyadı Kanunu çıkınca Kitapçı soyadını aldı. İşlerinin büyüdü, lakin dükkânı yıkılınca, 1950’li yıllarda kitabevi ve gazete-mecmua dağıtım işini iki ayrı yerde sürdürmeye başladı. Kitabevi Emek Apartmanı’na (şimdi yerinde Eser-Emre İş Merkezi var), dağıtım işi ise Ali Haydar Apartmanı’nın deposundan devam etti. Ali Haydar Kitapçı, 18 Mart 1947’de vefat etti. Ulu Cami’nde kılınan cenaze namazından sonra Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Damadı İhsan Gerçeksi, kayınpederinin işini sürdürdü. O’nun 6 Şubat 1967’de vefatından sonra yeğeni Armağan Gerçeksi bu sorumluluğu üstlendi. Kitabevi 1978 yılında kapanarak tarihe karıştı.

Kaynak: Bursa'da Kültür