Usta yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un yeni filmi Ölüleri Yakma Cemiyeti, çok ilginç bir konuyu ele alacak. 1930'lar İstanbul'unda geçen film, öldükten sonra yakılmak isteyenlere hizmet verme amacıyla kurulan Ölüleri Yakma Cemiyeti’nden esinlendi.
Uzak İhtimal, Yozgat Blues, Anons filmlerinin ödüllü yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun'un yeni filmi Ölüleri Yakma Cemiyeti, Kültür Bakanlığı yapım desteğine layık görüldü. Çekimleri 2022 yılında başlayan filmin yapımı hala sürüyor.
12 Punto TRT Senaryo Günleri Ödülleri'nde TRT Ortak Yapım Ödülüne layık görülen filmin yapımcılığını Gülin Üstün üstlendi. Filmin senaryosu yazar Hakan Bıçakçı ve Mahmut Fazıl Coşkun tarafından yazıldı. Filmin vizyon tarihine dair bir açıklama henüz yok.
Filmin konusu şöyle:
Refika büyük zorluklarla Türkiye’nin ilk krematoryumunu açmayı başarmış bir mimardır. Ancak hayalini gerçekleştirerek toplumu karşısına almıştır. Görünüşe göre Refika dışında öldükten sonra yakılmak için gönüllü olan yoktur. Bunun gazete haberi olması kalp rahatsızlığı olan destekçilerinin ölümüne neden olur. Tüm senetler Refika’nın üstünedir. Maddi açıdan köşeye sıkışan Refika şantaj yapar. Köpeğiyle yaşayan kapı komşusu Belkıs’ın yeni zengin işadamı Halit’le metres ilişkisi vardır. Refika Halit’ten destek ister, alamayacağını anlayınca da bu ilişkiyi bildiğini ima eder. Yakında siyasete atılacak adam parayı vermeye mecbur kalır. Bu desteğin gizli kalması şartıyla. Maddi konuyu çözen Refika’nın manevi mesele için de bir fikri vardır. Yeni tanıştığı bir gazeteci arkadaşına olumlu haber yaptırmak. Bu haberde destekçinin bilgisi de yer alınca Halit kapıya dayanır. Refika kendini savunmaya çalışırken onu öldürür. Zincirleme olayların sonunda katil olmuştur. Refika cinayeti dönemin İstanbul’a dehşet saçan seri katili Balat Canavarı’nın üstüne atmak için cesedin bir parmağını keser. Refika çıldırmanın eşiğindedir. Komşusu Belkıs taşınıp izini kaybetmiştir. Kayıp köpeği ise Refika’nın kapısındadır. Refika köpeği sahiplenir. Aralarında güçlü bir bağ oluşmaya başlar. Refika Halit’in ruhunun çağrıldığı seanslarla ve polis soruşturmalarıyla boğuşmaya başlar. Bir yandan da krematoryumun yerine okul yapılacağı söylentileri çıkmıştır. Refika hem kendi sonunun hem de krematoryumun sonunun ne olacağını merak etmeye başlar.
*24 Aralık 1931 Tarihli Akşam Gazetesi
Ölüleri Yakma Cemiyeti Nedir?
Türkiye’de cenazeler için kremasyon işleminin yapılacağı bir krematoryum bulunmamasına rağmen 1593 sayılı, 1930 tarihli Umumi Hıfzısıhha Kanunu (UHK), 224.10 ve 225.11 maddeleri ile cesetlerin yakılmasına izin vermiştir. Bu maddelere göre, kremasyon işleminin yapılabilmesi için, ölen kişiye ait bedeni bir fırında yaktırabilmek için belediyeye yakma işleminden en geç yirmi dört saat önce ibraz edilmesi gereken belgeler vardır.
Kimyager Nureddin Münşi ve Salih Murad Bey 1931 yılında Ölüleri Yakma Cemiyeti’ni kurmuştur ve gazetelere ilanlar vererek öldükten sonra yakılmak isteyenlere hizmet verdiklerini açıklamışlardır. Mısırlı zengin bir kadının Şişli’deki bir araziyi derneğe bağışladığı ve burada yeni bir krematoryum yapılacağı da söylenmiştir. Fakat işler istenildiği gibi gitmemiş ve hiç kimse öldükten sonra yakılmak istememiştir. Zincirlikuyu’daki krematoryumda da beş yıl boyunca hiçbir cenaze yakılmamış ve birkaç yıl sonra krematoryum atıl kaldığı ve örf-âdetle bağdaşmadığı için kapatılmıştır. Krematoryumun bulunduğu yere de bir garaj ve müdürlük binası inşa edilmiştir
