HABER: CÜNEYT ALKIŞ

KAMERA: SERHAT HALLAÇ

Çayır tırtılı, Türkiye’nin ayçiçeği üretiminin 3’te birini karşılayan Trakya bölgesini resmen esir aldı. Çiftçilerin korkulu rüyası haline gelen çayır tırtılı Bursa’da da görülmeye başlandı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, Bursa’da daha çok ayçiçeği tarımının yoğun yapıldığı Yenişehir, Orhangazi ve İnegöl’de ciddi zararlar vermeye başladığını ve başka yerlere sıçrama olasılığının da olduğunu ifade ederken önemli uyarılarda bulundu.

"Geriye sadece kimyasal mücadele kaldı"

Tırtıl istilasının sebebini iklim değişikliğine, yanlış kimyasal ilaç kullanımına ve çiftçinin artan maliyetlerden dolayı bu yıl yabancı otlarla yeterince zirai ilaç mücadelesi yapamadığına değinen Çakmak, “Tırtıllar yabancı otlarda yumurta aşamasındayken bunu tespit edip biyolojik mücadeleyle önlemler alınabilseydi bu zararları konuşmamış olurduk. Ancak şu anda kültür bitkilerine önemli ölçüde zarar vermeye başlamış, biyolojik mücadelenin de bunu önleme aşamasını geçmiş durumdayız. Geriye sadece kimyasal mücadele kalıyor. Burada da en önemli sorun ayçiçeği bitkilerinin çok boylanması. Mevcut traktörlerle bu ilaçlama yapılamaz. Sadece dronela ilaçlama yapılabilir. Ama o da yeni bir yöntem ve henüz tedarik etmek ve kullanmak için yeterli seviyede değiliz” diye konuştu.

“Kaş yaparken göz çıkarmayalım”

İlaçlama konusunda da uyarılarda bulunan Çakmak: “Doğayı sadece kendimizinmiş gibi kullanıyoruz. Doğa tüm canlıların. Bu bilinçle hareket etmeli herkes. Çiftçilerimiz de ilaçlamayı doğru ve kontrollü yapması gerekiyor. Tırtıldan kurtulacağız derken doğanın dengesini bozmamalı, arıları öldürmemeliyiz. Arı çok önemli bir hayvandır bizler için, adeta hayattır. Arıların ölmemesi için arıların olmadığı bilhassa akşam saatlerinde bu ilaçlamalar yapılmalı.”

“Önümüzdeki yıllara sirayet etmemeli”

Önümüzdeki yılları da düşünmemiz gerektiğini ifade eden Çakmak, bununla alakalı alınması gereken önlemleri de şöyle sıraladı: “Ciddi verim kaybı yaşansa da bu yıl mücadelemizi sürdürmeliyiz. Çünkü mücadele edersek bu zararlıların yumurta bırakıp önümüzdeki yıllarda da benzer zararlar vermesini önlemiş oluruz. Yabancı otları mutlaka arazimizden uzaklaştırmamız gerekiyor. Bunun dışında topraklarımızı derin işleyerek, zararlıların toprağın derinine gömülmesini sağlayabiliriz. Daha sonra erken uyarı sistemleri kurarak bu bölgelerde yabancı otlarda hala var olan larvaları biyolojik mücadele yöntemiyle yok etmeliyiz.”

“Yüzde 40 verim kaybı”

Bu yıl ciddi verim kaybı yaşanacağına dikkat çeken Çakmak sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Trakya’dan gelen haberler kötü. Bursa ve çevresinde de görülmeye başlandı. Böyle devam ederse yüzde 40’a yakın kayıp olacağı öngörülüyor. Ayçiçeği dönemi bu yıl iyi geçmişti, 2.5 milyon ton bekleniyordu ama artık bu rakamı yakalamak zor. Trakya bizim üretimimizin üçte birini karşılayan bir bölge. Eğer bu bölgeden bu kayıplar gelir ve bu diğer bölgelere de yayılarak devam ederse ayçiçeği yağı anlamında zor bir yıl bizi bekler. Çünkü ayçiçeği yağının yüzde 65’ini kendimiz üretiyor, kalanını da Rusya ve Ukrayna’dan alıyoruz. Orada da savaş var. Ben çiftçimize de gerekli desteğin verilmesini düşünüyorum. Çayır tırtılını doğal afet olarak görüp çiftçimize destek vermeli ve önümüzdeki yıl da üretimde kalmasını sağlamalıyız.

Başka ürünler de tehlikede

Şu an da ayçiçeğinde zararlar var ancak mısır ve sebzelere de geçmeye başladığına dair öngörülerimiz var diyen Çakmak, sözlerini şöyle tamamladı: “Henüz daha ayçiçeği bitkisindeyken önleyici tedbirleri alıp gerekli mücadeleyi yapmalı, çiftçinin inisiyatifine bırakmadan doğru bir organizasyonla bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeliyiz ki yılı her anlamda en az zararla atlatalım.”