Bugünkü yazımızda, ülkemizde 2000'li yıllara kadar yok denecek kadar az olan fakat son zamanlarda hızla artış gösteren "Acele Kamulaştırma İşlemleri"nden bahsedeceğiz.

Acele kamulaştırmanın sıklıkla uygulandığı alanlardan birisi "Kentsel Dönüşüm Projeleri" olup Bursa da kentsel dönüşüm uygulamalarının yaygın bir biçimde gerçekleştirildiği illerin başında gelmektedir.

Nitekim, son olarak ‘Osmangazi Meydanı Projesi’ kapsamında kalan pek çok taşınmaz hakkında da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile acele kamulaştırma kararı verildi. Bu sebeple, taşınmazlarına ilişkin acele kamulaştırma kararı ile karşı karşıya kalan vatandaşlarımızı, kendilerini nasıl bir hukuki sürecin beklediği hususunda bilgilendirmek isterim.

"Acele Kamulaştırma", 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. Maddesi'nde düzenlenmiş olup, ilgili maddede öngörüldüğü üzere; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda başvurulacak istisnai bir yoldur.

Acele Kamulaştırma Süreci Aşamaları Nelerdir?

İdare'nin Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açacağı tespit davası ile kamulaştırılacak taşınmazların bedelleri tespit edilir. Tespit edilen bedel, taşınmaz malikleri adına bankaya yatırılır. İdare tarafından bankaya yatırılan bedel, hak sahipleri tarafından nüfus cüzdanı ibraz etmek şartıyla tahsil edilebilir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tespit edilen bedeller, idarenin uzlaşmaya çağrı tebligatı taşınmaz maliklerine bildirilir. İlgili idare, tespit edilen bedel hakkında malikleri toplantıya çağırarak onları uzlaşmaya davet eder. İdarenin teklifi eğer malik tarafından kabul edilmezse, uzlaşmanın sağlanamadığı bir tutanağa bağlanır. Eğer söz konusu teklif kabul edilirse, ayrı bir uzlaşma tutanağı hazırlanarak taraflarca imzalanır ve malik en geç 45 gün içinde ilgili taşınmazın idare adına tescili için tapuda ferağda bulunduğunu bildirerek durumu tescil ettirir. Uzlaşma sağlanamama durumunda ise idare, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kamulaştırma bedel tespit ve tescil davası açar.

Acele El Koyma Davasında Belirlenen Bedellere İlişkin Dava Açmak Mümkün Müdür?

Taşınmazı hakkında acele kamulaştırma kararı verilen tarafın, henüz bedel tespit ve tescil davası açılmadan acele el koyma davasında belirlenen bedellere ilişkin dava açması mümkün değildir. Zira, yukarıda da kısaca değindiğimiz üzere, söz konusu bedel taşınmazın kamulaştırma bedeli olmayıp, yalnızca bir tespit işlemi niteliğinde olduğundan bu kararın temyiz edilmesi de mümkün değildir.

Acele Kamulaştırma Bedel Tespit ve Tescil Davasının Makul Sürede Açılmaması Halinde Taşınmaz Malikinin Başvurabileceği Yollar Nelerdir?

Uygulamada idareler, işin aciliyetine binaen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile "Acele Kamulaştırma" yoluna başvurmakta ve karar uyarınca mahkemeye başvurup, mahkemece tespit edilen bedeli bankaya yatırmak suretiyle gayrimenkule el koymaktadır.

Lakin idareler, acele el koyma kararından sonra, bedele ilişkin uzlaşma sağlanamaması durumunda makul süre içerisinde bedel tespit ve tescil davası açmaları gerektiği halde, bu kurala riayet etmemekte ve taşınmaza el konularak malikin tasarruf hakkı tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Bu bağlamda, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince makul süre ile kastedilen 6 aylık bir süre olup, acele el koyma kararından sonra 6 aylık makul süre içerisinde bedel tespit ve tescil davası açılmaz ise, bu durumda taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı vardır.

Acele Kamulaştırma Kararına Karşı İtiraz Yolu ve Süresi Nedir?

Son olarak, acele kamulaştırma kararı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile alındığı için kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasından itibaren 30 gün içinde acele kamulaştırma kararının iptali için Danıştay'da dava açılması gerekmektedir.